Gümüşhane'de Su Yönetimi Koordinasyon Toplantısı

Vali Yavuz, burada yaptığı konuşmada,  iklimlerin değiştiğini, küresel ısınma gibi doğrudan insan hayatını etkileyen konularda sorunlar yaşandığını söyledi.

“Kontrol Edilmezse Sıkıntı Büyür”

Görünürde bu tür sorunların yaşanacağını belirten Yavuz, “Doğaya verilen zarar ve benzeri durumlar kontrol edilemezse sıkıntının büyüyeceği bir gerçektir. Bu tür sıkıntılar olmaması için yapılması gerekenleri istişare ederek çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Yapılan çalışmalarda derelerin doldurulduğu, binaların yapıldığı görülüyor ama bu Türkiye’nin gerçeği. Geçen yıl Artvin’in Hopa ilçesinde yaşanan sel olayını hepimiz biliyoruz. Öte yandan yaylalarda ve kırsal alanlarda oluşan evsel atıkların poşetlere konulup dere kenarlarına bırakılması suretiyle, yağışla beraber bir araya geliyor ve ne üzücüdür ki, köprülerin altını tıkamaya neden oluyor. Bu durumda tabiat ne yapsın, fiziki ve coğrafi alan ne yapsın? İnsan hatasından kaynaklanan sıkıntılar” dedi.

“Bilinçsiz Yapılaşmalar”

“Vatandaşa köye çıkma diyemezsin. Çöpünü etrafa atma poşetle diyorsun. İşte onu oradan alabilmek lazım” diyerek konuşmasını sürdüren Vali Yavuz, daha sonra şunları söyledi:

“Dere yataklarına yapılan binalar, oralardaki yapılaşma büyük felaketin habercisi gibi. Aynı durum Gümüşhane’de de var. Dere kenarlarına bilinçsiz yapılan binalar, yapılar, buna yakın bilinçsiz yapılaşmalar bulunuyor. Kontrol mekanizması var ama vatandaşların kafasındaki otokontrol mekanizmasının bir an öce canlandırılması ve hayata geçirilmesi lazım. Umarım öngörülen türden tedbirler alınır ve korkulan sıkıntılar yaşanmaz.”

Depremden Sonra En Fazla Can Kaybına Neden Oluyor

Devlet Su İşleri 22. Bölge İşletme ve Bakım Şube Müdürü Lokman Taşkın ise yaptığı sunumda, kurumun taşkınlarla ilgili yaptığı çalışmalarla ilgili olarak açıklamada bulundu.

Taşkının bir akarsuyun yatağından taşarak yerleşim yerlerine, arazilere, altyapı tesislerine zarar veren bir olay olduğunu tanımlamasında bulunan Taşkın, “Taşkınları, depremlerden sonra ülkemizde en fazla can kaybına neden olan bir afet olarak da nitelendirebiliriz. 1929 yılından bu tarafa 41 taşkınla 649 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 1990 yılında yaşanan taşkınlarda ise çok sayıda konut yıkılmıştır. Zaman zaman yaşanan heyelanlar da taşkınların tetikleyicisi oluyor” dedi.

Gümüşhane’nin de Doğu Karadeniz Bölgesinde yer aldığını sahil illerine göre yağış ortalamasının çok fazla olmadığını belirten Taşkın, konuşmasında daha sonra şunları söyledi:

“İlimiz, taşkın konusunda çok riskli değil. Ancak buna rağmen zaman zaman lokal taşkınlar yaşıyoruz. 1993 yılında yaşadığımız taşkın bizim beklediğimiz taşkının üçte biri düzeyinde gerçekleşti ve oldukça zarara sebep oldu. Ancak bizim beklediğimiz taşkının olması halinde verdiği zararın üç katı düşünüldüğünde büyük bir afet yaşamamıza neden olacaktı. Bu nedenle her türlü önlemleri alarak, taşkınlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. İlimizde can kaybı olan taşkınlar sadece Pirahmet Bölgesinde 1970’li yıllarda yaşandı, bunun dışındaki taşkınlarda herhangi bir can kaybı yaşanmadı.”

35 Müdahale

Gümüşhane’de dere yataklarının düzenlenmesi gerektiğine vurgu Yapan Taşkın, “Taşkından korunmak amacıyla DSİ tarafından Gümüşhane’de bugüne kadar 67 adet taşkından koruma ve rusubat kontrol tesisi inşa edilerek işletmeye açılmıştır. Gümüşhane’de 19 adet kesiti yetersiz geçiş yapısı, 11 adet dere yataklarına malzeme dökümü ve 5 adet taşkın alanında bina olmak üzere toplam 35 adet müdahale tespit edilmiştir. Bu müdahalelerin giderilmesinin maliyeti de 22 milyon lira olarak belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.

Taşkınlardan Korunma

Taşkınlardan korunmak için dere yataklarının düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Taşkın, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Yapılan düzenlemenin yanı sıra, düzenlenmenin korunması da çok önemlidir. Biz, kurum olarak, Harşit Vadisi’nden başlamak üzere planlamalarımızı tamamladık, bunların önemli bir kısmının yapımı da gerçekleşti. Gerçekleşmemiş olanlarda da çalışmalarımız devam ediyor. Harşit Vadisinde olduğu gibi yan derelerde, köylerimizde taşkın tehlikesi olan derelerde her türlü çalışmayı yapıyoruz. Belirttiğim gibi bunların bir kısmı tamamlandı bir kısmı ise tamamlanmak üzeredir. Taşkını önlemek mümkün değil. Alınacak tedbirlerle de önlemek mümkün değil. Bizim yaptığımız taşkınların vereceği zararları en alt düzeye indirmektir. Bizim yaptığımız bu çalışmanın yanı sıra dere yataklarına müdahale edilmemesi, bina ve konutların yapılmaması da çok büyük önem taşımaktadır.”

Gümüşhane Çevre Şehircilik Müdürü Cemil Bayram da atık su arıtma tesisleri ile ilgili açıklamada bulundu.

Valilik Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali Yardımcısı Şenol Turan, Gümüşhane Belediye Başkan yardımcısı Yusuf Erdem, ilçe kaymakamları, belediye başkanları ile kurul üyeleri katıldı.

İbrahim Özdemir-Figen Tok