GÜMÜŞHANE VETERİNER HEKİMLER ODASI YARGISIZ İNFAZA İSYAN ETTİ “BUNUN SONU İŞ BIRAKMA EYLEMİ”

GÜMÜŞHANE VETERİNER HEKİMLER ODASI YARGISIZ İNFAZA İSYAN ETTİ

“BUNUN SONU İŞ BIRAKMA EYLEMİ”

Gümüşhane Veteriner Hekimler Odası Başkanı İkram Coşar yaptığı basın açıklamasıyla Gebze ve Ümraniye'deki hayvan barınaklarında yaşanan olayları değerlendirdi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) ve bağlı Odalar tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak yaptığı basın açıklamasını paylaşan Başkan Coşar, yaşanan olaylar ile birlikte sokak hayvanlarının korunması ve refahı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşındığını söyledi.

TVHB ve Gümüşhane Veteriner Hekimler Odası olarak bu tartışmalar çerçevesinde yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili hayati sorumluluklarını hatırlamak, Veterinerlik mesleğine yönelik saldırılar konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak için basın açıklaması ihtiyacı oluştuğunu kaydeden Başkan Coşar, “Resmi rakamlara göre ülkemizde yaklaşık 4 milyon sokak hayvanı bulunuyor. Aynı şekilde toplamda 105 bin kapasiteli 322 geçici bakımevi olduğu açıklandı. 5199 sayılı kanundaki "yakala-kısırlaştır-aşıla-yerine bırak" uygulamasının iptal edilerek yerine "yakala-kısırlaştır-tut" kuralını içeren 7527 sayılı kanunun kabul edilmesi zaten bugün yaşanacak problemleri ve barınak kapasitesi dolduktan sonra hayvanların ne olacağı sorusunu işaret etmekteydi. TVHB olarak kanunun çıkarılma sürecinde bu gerçeği defalarca dile getirerek uyarılarda bulunmamıza rağmen maalesef dikkate alınmadı ve bugün yüzleştiğimiz olumsuz sonuçlar yaşanmaya başlanmıştır. Bu olaylar sonrasında da maalesef her zamanki gibi sorunun asıl nedenlerine bakılmamış, en kolay yol seçilerek belediye başkanları ve yöneticilerinin bilgisi yokmuş gibi tüm veteriner hekimler ve veteriner hekimlik mesleği hedef gösterilmiş, değerlendirme süreçlerinin tamamlanması beklenmeden adeta yargısız infazlara başlanmıştır” dedi.

“Sağlıklı Hayvanın İtlafı Kabul Edilemez”

Ötanazi işleminin hayati fonksiyonları geriye dönemeyecek kadar hasar görmüş ve yaşaması tıbben mümkün olmayan hayvanlar için veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilebileceğine dikkat çeken Coşar, “Sağlıklı hayvanların itlafı, veteriner hekimler açısından etik, insani ve vicdani olarak kabul edilemez bir durumdur ve evrensel hekimlik değerleriyle kesinlikle bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimlerin bu bilinçle görevlerini yerine getirdiğini biliyoruz. Donanımı, altyapısı, yardımcı personeli yetersiz, adeta sürgün yerlerine dönüştürülmüş ortamlarda, yöneticilerin ve sözde hayvan severlerin mobingi ve şiddeti altında fedakârca çalışarak hayvan refahı ve sağlığı hizmeti veren tıp eğitimi almış bir meslek grubuna, toptancı bir yaklaşımla yapılan saldırıları ve yakıştırmaları asla kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz. Bu yaklaşım esasen hayvan sağlığı ve refahına yönelik saldırırlar için engel oluşturmaktadır” diye konuştu.

“Devlet Tüm Hayvanları Korumakla Yükümlüdür”

Saldırıların devam etmesi halinde yerel yönetimlerde görev alan Veteriner Hekim sayısının azalacağına işaret eden Coşar, “Haliyle belediyelerde, sahipsiz hayvanı tedavi edecek veteriner hekim bulunamayacaktır. Sahipsiz hayvanların sahibi devlettir. Devlet, insanları ve çevreyi koruduğu gibi, çevrenin ayrılmaz bir parçası olan sahipsiz hayvanlar başta olmak üzere tüm hayvanları korumakla da yükümlüdür. Bu bağlamda, hayvanlara karşı işlenen suçların etkili ve caydırıcı şekilde cezalandırılması ve hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi büyük önem taşımaktadır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılan değişikliklerin hiç kimseye hayvanlara eziyet etme, işkence etme ve öldürme yetkisi vermediği ve bu tür eylemleri gerçekleştirenler için hapis cezası getirildiği topluma etkin bir şekilde anlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Yerel Yönetimler Kısırlaştırma Programlarını Uygulasın”

Toplanan hayvanların sokağa bırakılmasını önleyen hüküm nedeniyle kapasite sorunu yaşayan belediyeler artık kısırlaştırma için hayvan toplamadığını kaydeden Coşar, “Bu durum, popülasyonun kontrol altına alınamamasına ve gelecekte daha büyük sorunlarla karşılaşmamıza neden olacaktır. Bu noktada yerel yönetimlerin, kısırlaştırma programlarını hızlandırması ve veteriner hekimlerle iş birliğini artırması gerekmektedir. Çıkarılacak yönetmelikle kısırlaştırılan hayvanların 2028 yılı sonuna kadar alındığı yere bırakılmasının önü açılmalıdır” dedi.

“Hayvanları Koruma Kanunu Etkin Bir Şekilde Uygulansın”

Yirmi yıl önce yürürlüğe giren ancak gerektiği gibi uygulanmayan Hayvanları Koruma Kanunu'nun tüm ülkede uygulanması için gerekli adımların atılması gerektiğini belirten Coşar, “Toplumun güvenliği, hayvanların sağlığı ve refahını gözeterek, yakalama, kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma ile birlikte üretimin, kaçakçılığın ve satışın engellenmesi için hiç vakit kaybetmeden çalışmalar başlatılmalıdır” diye konuştu.

“Yerel Yönetimler Sorumluluklarını Yerine Getirsin”

Belediyelerin, mevcut barınak kapasitelerini arttırmalıdır diyen Coşar, rehabilitasyon ve kısırlaştırma çalışmalarına öncelik verilmesinin zorunluluk haline geldiğini aktararak, “Gündemdeki tasarruf tedbirleri de düşünüldüğünde devletin yerel yönetimlere bu konudaki çalışmalar için maddi destek sağlaması kaçınılmazdır. Mevcut şartlar altında 4 milyon hayvanı 105 bin kapasiteli barınaklara toplamak, bu hayvanların ölümle yüz yüze gelmesi anlamına gelir. Veteriner hekimlerin sahadaki deneyimlerinden faydalanarak etkin bir popülasyon kontrolü mekanizması kurulmalı, sokak hayvanları sorunu, hayvanların toplatılmasıyla değil, bütüncül ve sürdürülebilir çözümlerle ele alınmalıdır. TVHB olarak, yerel yönetimlerin yasal sorumluluklarını yerine getirmesini talep ediyoruz” sözleri ile sorunun çözümünün, ancak yasaların etkin uygulanması, yeterli barınak kapasitesi ve sürdürülebilir kısırlaştırma programlarıyla mümkün olabileceğine dikkat çekti.

“Bu Olayların Devamı İş Bırakma Eylemi”

Açıklamasını yaşanan olayların söz konusu yasa değişikliğinin tekrar gözden geçirilmesi ya da Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi gerektiğini açıkça gösterdiğini dile getiren Coşar, “Tüm tarafları tekrar uyarıyoruz: Eksik, uygulanmayan, denetlenmeyen yasanın tüm sorumluluğunu sağlık hizmeti veren veteriner hekimlere yüklemek, mesleğimizi kamuoyu önünde farklı tanımlamalarla rencide etmek ve hedef göstermek sadece kolaycılıktır. Bu davranışlar devam ederse iş bırakmaya kadar giden tepkiler göstereceğimizi duyuruyoruz. Unutulmamalıdır ki, yasalar öldürmek için değil, yaşatmak için vardır” ifadelerini kullandı.