GÜMÜŞ KINALI ELLERDE ŞEKİLLENİYOR
Adını gümüş yataklarından alan Gümüşhane’de herhangi bir mesleği olmayan genç kız ve kadınları meslek sahibi edindirmek, el sanatlarını öğretmek ve geliştirmek, istihdam olanağı sağlamak, aile ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak, genç kızların ve bayanların kendi işlerini kurarak para kazanmalarını amacıyla 12 yıldır “Gümüş Kınalı Ellerde Şekilleniyor” projesi sürdürülüyor.
“Gümüş işlemeciliğini tanıtmak”
Gümüşhane Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hasan Taş, gazetemize yaptığı açıklamada, adını gümüş madenlerinden alan Gümüşhane’nin geçmişte topraktan çıkarttığı gümüş madenini şimdi işleyerek şehir ekonomisine katkı sağlamak istediklerini ifade ederek, “Gümüşhane tarihi içerisinde önemli bir yere sahip olan gümüş tarihsel süreç içerisinde şehrin ismi ile özdeşleştiği için gümüş işlemeciliği daha da önem kazanmıştır. Adı ve kuruluşu gümüş madenine dayanan Gümüşhane ili cinsi ve rezervi yönünden oldukça zengin gümüş yatakları olan bu ilimizin gümüş işlemeciliğini tanıtmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır” dedi.
Ankara’dan usta öğretici
Gümüş işlemeciliğinin ilde valiliğin talimatları üzerine 05 Ekim 2005 tarihinde Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünde 20 kursiyerlik gümüş atölyesinin kurularak açıldığını anımsatan Taş, “Gümüş atölyesine Ankara’dan usta öğretici getirtilerek atölyede kurs açılmaya başlanmıştır. 2005 yılından bugüne kadar gümüş atölyesinde telkâri, gümüş işlemeciliği, takı yapımı olmak üzere 21 kurs açılmış, bu kurslara 252 kursiyer devam etmiş, bu kursiyerlerden 198’i kursları başarı ile bitirerek belge almışlardır. Şu an gümüş işlemeciliği atölyesinde telkâri kursu devam etmektedir” diye konuştu.
“Kursiyerlere teşvik amaçlı harçlık”
Gümüş işlemeciliği kursuna devam eden kursiyerlere Gümüşhane Belediyesi tarafından teşvik amaçlı ayda 250 lira harçlık ödendiğini kaydeden Taş, “Ayrıca kursa devam eden her kursiyere ürettiği gümüş işleri karşılığında gram başı 1,20 lira ücret kurumumuz tarafından ödenmektedir. Gümüş işlemeciliği kursuna katılıp kursu bitiren bir kursiyerimiz kendi atölyesini kurarak satış işlerini çağrı merkezi yanında bulunan Gümüşhane Gümüş işyerinde satmaktadır. Gümüş işlemeciliğinin tanıtım amaçlı olarak da ülke genelinde düzenlenen İstanbul Feshane Gümüşhane Tanıtım Günleri, Ankara Gümüşhane Tanıtım Günleri, ilimizde düzenlenen Kuşburnu ve Pestil Festivali ve çeşitli etkinliklere katılım sağlanarak, yapılan gümüş işleri sergilenmektedir” ifadelerini kullandı.
“Büyük bir sabır, el emeği göz nuru ile işlenen gümüşler”
Şu an gümüş işlemeciliği atölyesinde telkâri el işlemeciliği ile gümüş ürünleri üretilmekte olduğunu dile getiren Taş, “Üretilen ürünlerimiz takım set, dörtlü set, küpe, yüzük gümüş kolye şahmeran gümüş kemer bronş halhal, hasır bilezik üretilmektedir. Bazı kursiyerlerimiz ise evlerinde gümüş takılar yaparak aile ekonomisine katkı sağlamaktadır. Büyük bir sabır, el emeği göz nuru dikkat ve özel işçilik gerektiren telkâri hasır tekniği ile işlenen gümüşler Gümüşhane’nin turizm potansiyelinin de artmasına katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.
“Teknik döküm işlemeciliğine geçilmesi gerekiyor”
Gümüş işlemeciliğinde arzu edilen hedefleri yakalayabilmek için teknik döküm işlemeciliğine geçilmesi gerektiği önerisinde bulunan Taş, “Ancak teknik döküm ekipmanının alınması için yaklaşık 180 bin liralık ödeneğe ihtiyaç gereklidir. Gümüş atölyesinin geliştirilmesi için 2016 yılında SODES projeleri kapsamında “Gümüş Kınalı Ellerde Şekilleniyor” projeleri yapılmıştır. İlimiz de de kurumumuzun dışında 4 esnafımız gümüş ürünleri ticaretini yapmaktadırlar. Kurumumuzca üretilen gümüşler kurum vitrinlerinde, gümüş atölyesi vitrinlerinde, ozan gümüş işyerinde teşhir edilmekte ve satışa sunulmaktadır” dedi.
Gümüş işlemeciliğinin şehirdeki tarihi gelişiminden de bahseden Taş, şunları söyledi:
“Milattan önce 2000 başlarında Mezopotamya’daki Asur devletinin kolonileri aracılığıyla Gümüşhane yöresindeki maden yatakları işletilmeye başlandı. Bu tarihten sonra birçok devletin ve uygarlığın egemenliğine giren Gümüşhane hep bu konuda önemini korudu. 1730 yılında 1. Sultan Mahmut’un ayar düşüklüğünü önlemek, her türlü kötüye kullanmanın önüne geçmek için taşra vilayetlerindeki darphaneleri kapattırıp yalnız İstanbul’daki darphanede para kestirmesine karar vermesine kadar Gümüşhane madenlerinden altın, gümüş, bakır para kesiliyordu. Gümüşhane’nin zengin altın, gümüş madenleri Osmanlı imparatorluğuna 3 çeşit para kesme imkanı veriyordu. Osmanlı ordusunun doğu seferindeki masrafları, yeniçerilerin maaşları yüzde 80 ölçüsünde Gümüşhane külçelerinde kesilen altın gümüş paralarla ödeniyordu. Gümüş paralar ve gümüş sikkelerin basıldığı 19. Yüzyılda Gümüşhane ili en parlak dönemini yaşamıştır. 1980 li yıllarda MTA tarafından Gümüşhane ilinde metalik maden, endüstriyel ve enerji hammaddelerine yönelik arama çalışmaları yoğunlaşmıştır, 1990 yılından sonra ise altın ve gümüşe yönelik faaliyetler yürütülmüş bunun sonucunda da Mastra, Canca, Olucak, Karamustafa köyü ve Kaletaş’ta önemli miktarda altın ve gümüş potansiyeli olduğu tespit edilmiştir. Gümüşhane maden potansiyeli bakımından oldukça zengindir.”
“Tek Başıma Yapacağımı Sanmıyorum”
Kursiyerlerden Aysun Metintaş ise bir yıla yakın bir süredir kursa katıldığını belirterek, “Kursta küpeler, kolyeler, takımlar yapıyoruz. Öğrendiklerimiz ve yaptıklarımız çok hoşuma gidiyor ama dışarıda bir iş yeri açarak çalışmayı düşünmedim. Önce boş vakit geçirmek için geldim ama yaptıklarımız hoşumuza gittikçe daha güzel şeyler üretmek istedik. İşyeri açmak hem imkan meselesi hem de maddi bir olay. Tek başıma yapacağımı sanmıyorum” dedi.
“İmkan Verilirse İşyeri Açabilirim”
Yeliz Erdoğdu da,”Biz buraya tayinle geldik. Gümüş işlemeciliğini kursunu duyduğum da gelip görmek istedim. Çok güzel şeyler öğrendim. Bu güzel işlemelerin yanı sıra ailemize de maddi katkıda bulunuyoruz. İmkan verilebilirse kendimize ait bir işyeri açarak gümüş işlemeciliğini sürdürebilirim ama tek başına yapacağımız iş değil” diye konuştu.
“Beş Yıldır Devam Ediyorum”
Kursiyerlerden Kevser Çalış ise gümüş işlemeciliği kursuna beş yıldır devam ettiğini anlayarak, şunları söyledi:
“İlk önce hobi olarak başladım. Ama sonra ilerledim ve benim için meslek haline geldi. Şu anda da elimde bir mesleğim olduğunu düşünüyorum. Memleketimizin simgesi, gümüşten geliyor ismi. Öğrendiğimiz bu mesleği bir işyeri açarak da sürdürmek istiyoruz ama imkan lazım. Bu konuda imkan sağlanırsa işyeri açmak neden olmasın.”
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim