“Gönüllü Organ Bağışı Birimi” Kuruldu

Yalçın, gazetemize yaptığı açıklamada, organ bağışı konusunda çok ciddi çalışmaların bulunduğunu ifade ederek, “Organ bağışını daha geniş bir tabanda daha fazla insana ulaştırma amacıyla organ bağış birimi kurduk. Ülkemizin kanayan sorunlarından bir tanesine katkı sağlamaya çalıştık. Burada bir birim kurduk ama devlet hastanemiz üzerinden işlemlerimizi yapıyoruz. Biz sadece burada organ bağışına gönüllü olan insanları teşvik ederek bu konuyla ilgili bilgilendirme yaparak, onları organ bağışına teşvik ediyoruz. Buna yönelik çalışmaklar yürütüyoruz” dedi.

Örnek Olmak İstedik

Organ Bağış Biriminin kurulmasıyla birlikte vatandaşlara örnek olmak istediklerini belirten Yalçın, “Bu konuyla ilgili bir algı oluşturabilmemiz ve insanlarımızı teşvik edebilmemiz için önce kendi kurum personelimiz organ bağışında bulundu. Kurum personelimize bu konuyla ilgili bir eğitimde bulunduk. Eğitimden sonra birim sorumlumuz, arkadaşlarla görüşmeler yaparak benimle birlikte 15 arkadaşımız organlarını bağışladı. Bu benim kurumumun 4’te 1’i eder. Benim için de anlamlı bir rakam oldu” diye konuştu.

Sağlıkçılar Sahiplenmeli

Yalçın, Türkiye’de 20 bin insanın organ beklediğini hatırlatarak, “ 20 bin insanın organ beklediği ve 4 bin kişinin eklendiği bir ortamda bu bağışlar oldukça önemliydi. Toplumda bu algıyı oluşturmakta önemliydi. Bana göre sağlıkçıların bu işe daha çok sahip çıkması gerekiyor. Din adamlarının daha çok sahip çıkması gerekiyor. Toplumda bu algının oluşması için biz o nedenle organlarımızı bağışladık, örnek bir davranışta bulunalım dedik. Toplumdaki duyarlılığı arttıralım dedik. Kurum arkadaşlarıma personelimize bu örnek davranışlarından dolayı teşekkür ederim. Umuyorum ki toplumumuza iyi bir örnek olmuştur” diye konuştu.

Kıymeti Daha İyi Anlaşılıyor

Organ bağışı bekleyen insanlarla temas edildiği durumlarda organ bağışının insanlar için ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını vurgulayan Yalçın, “O zaman organ bağışının ne kadar kıymetli olduğunu daha net görebiliyorsunuz. Böbrek bekleyen insanlar, karaciğer bekleyen insanlar bunların yatağa bağımlı halde olanlar, diyalize girip haftada 3 gün 3-4 saatini diyalizde harcayanları ve normal hayatını idame ederken sağlıklı bireylere göre daha sıkıntılı şartlarda hayatını idame ettirmeye çalışan insanları gördüğünüz zaman organ bağışına insanlar biraz daha ılımlı yaklaşıyor. İnşallah ilimizde de ülkemizde de bu konu hakkında çok ciddi çalışmalar olur ve yeterli sayıda organ bağışında bulunulur ve bu insanlara da faydalı oluruz” ifadelerini kullandı.

900 Bağışçımız Bulunuyor

Yalçın, Gümüşhane’nin organ bağışı konusunda iyi bir durumda olduğunun dile getirerek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

 “Gümüşhane 900 organ bağışçısı bulunan bir il olarak gözüküyor. Nüfusa oranlandığı takdirde sayının çok iyi olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’de en iyi illerden birisi demek oluyor ki Gümüşhane’de bu duyarlılık var. Hemşerilerimize bu duyarlılığından dolayı teşekkür etmek lazım.  Her 150 kişiden 1’i organlarını bağışlamış demektir. Türkiye’nin ortalamasına göre iyi bir rakam, bu rakamın daha da yükselmesi temennimizdir. Kurumumuz personelini de bu sayıya katkıda bulundu. 60 personelin bulunduğu bir kurumda 4 kişiden 1’inin organlarını bağışlaması önemli bizim için. İnşallah topluma örnek olur”

Daha Avantajlı Oluyor

Polikliniğe gelen hastalara bilgilendirme çalışmalarında bulunduklarını da belirten Yalçın, “Bire bir diyaloğumuz olan hastalarla fırsat olduğu zamanlarda görüşmeler yapıyoruz. Kabul eden olursa kaydını alıyoruz. Önceden organ bağışında bulunmak isteyen olursa gerekli kurumlara yönlendiriyorduk. Bu tipte bir hasta olduğu zaman biz burada formlarını dolduruyoruz sonra ilgili birime yönlendiriyoruz. Gönüllük esasına göre çalışıyoruz, bakanlığın mevzuatında ağız diş sağlığı merkezlerinde kurulması zorunludur diye bir şeyi yok” şeklinde konuştu.

Organ Bağışı Nedir?

Organ bağışı, bir insanın organlarının bir kısmının veya tamamının, henüz sağlıklı iken, beyin ölümünün ardından başka insanlarda yararlanılmak üzere bağışlanmasıdır.

Bir bakış açısıyla; organ bağışının, kan naklinden farkı yoktur. Hayat kurtarma anlamında, sağlıklı olan her organ bağışlanabilir. On sekiz yaşını doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğine sahip herkes, başta kalp olmak üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokuları bağışlayabilmekte ve bunlar günümüz tıp teknolojisinde nakledilebilmektedir. Bir kişi organlarını bağışlayarak birçok insana yaşama şansı verebilir. Türkiye'de birçok devlet ve üniversite hastanesinde organ bağışı işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca yaşarken yapılabilen (böbrek gibi) organ bağışı türleri de vardır. Bağışlanan organların nakledilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde, bilgisi dahilinde gerçekleştirilir. Çeşitli kurum ve kuruluşlar, zaman zaman organ bağışı kampanyaları düzenlemektedir. 2000 yılında, organ bağışı konusunda bir "Ulusal Koordinasyon Sistemi" oluşturularak, bakanlığın olanaklarıyla organ bekleyenler sistematik sıralamaya dahil edilmişlerdir.

Yasal dayanağı

Türkiye'de 1980 tarih ve 2238 sayılı yasa gereği organ bağışı yapılabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olmak ve bu dileğin, iki tanık önünde, sözlü olarak yapılması, genişletilmiş gönüllülük ve ayrıca bunun bir hekim tarafından tasdik edilmesi yeterlidir. Bunun için en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak "Doku ve Organ Bağış Belge"si alınabilir. Bu belge, genellikle nüfus kimlik cüzdanı yanında taşınarak, herhangi bir kaza durumunda doktorların, gerekli organları kurtarması sağlanmaktadır.

İbrahim Özdemir-Mert Zımba