• BIST 9640.08
  • Altın 2948.141
  • Dolar 34.6242
  • Euro 36.62
  • Gümüşhane : -2 °C
  • Trabzon : 11 °C

GÖLDEKİ ŞEHİT MEZARLARI

08.08.2014 13:23
GÖLDEKİ ŞEHİT MEZARLARI
Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında yer alan Artabel Gölleri Tabiat Parkı'ndaki şehitlik ve savaş bulgularının araştırılması için oluşturulan komisyon saha çalışması yaparak Gülaçar köyünün yaşlılarını dinledi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdür Yardımcısı Cüneyt Aloğlu başkanlığında, Doğa Koruma ve Milli Parklar 12 Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Ayşenur Yapar Şavşatlı, Bilgi Teknolojileri Uzmanı Mustafa Akça, Gümüşhane Şube Müdürü Emel Mazlum, Orman Mühendisi Nurten Lermioğlu, kurum görevlileri ve komisyon üyeleri Artabel Gölleri Tabiat Parkı'nda incelemelerde bulundu.
Yaklaşık 5 saat boyunca daha önce ilde görev yapan gazeteciler tarafından tespiti yapılan 3 bin 136 metre rakımlı bölgeye ulaşmak için tırmanış gerçekleştiren komisyon üyeleri, önce Ahtabur Gölü'nün sırtlarında bulunan şehit mezarına ulaştı. Burada yapılan çalışmada insan kafatası ve kemiklerine ulaşan heyet üyeleri daha sonra mezarlığın hemen üzerinde yer alan siperlerin bulunduğu bölgeyi inceledi.
Osmanlı-Rus savaşından kalma çok sayıda siper, karargah ve diğer binaların kalıntılarına rastlayan komisyon üyeleri buraların tamamının GPS ile koordinatlarını alarak fotoğraf ve video kamera kaydını da gerçekleştirdi.
Buradaki çalışmalarını tamamlayan komisyon üyeleri daha sonra Gülaçar köyü yaylasına inerek burada çok sayıda insan kafatası ve kemik bulunduğu ifade edilen hastane kalıntılarında incelemelerde bulundu.
Aloğlu, inceleme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, Artabel Gölleri Tabiat Parkı'nın 1998 yılında 5 bin 859 hektarlık alanının tabiat parkı olarak ilan edildiğini hatırlattı.

“OSMANLI-RUS HARBİNE AİT ÇOK SAYIDA VE CİDDİ BULGULARA ULAŞTIK”
Tabiat Parkı sınırları içerisinde 18 adet buzul gölü bulunduğunu belirten Aloğlu, şunları söyledi: 
“Komisyon olarak Artabel Gölleri Tabiat Parkı’nın 3 bin 136 rakımında şehitlikle ilgili çalışmamız oldu. İnceleme yaptığımız alanda 1916-1918 yılları arasında Osmanlı-Rus Harbi yaşandı. Bu bilgiye Milli Savunma Bakanlığı’ndaki kayıtlardan ulaştık. Alanda yapılan çalışmalarda özellikle, hastanevari yapıların, siperlerin hatta mezarlıkların olduğunu birlikte çıktığımız araştırmacı gazetecilerle birlikte tespit ettik. Bugünkü çalışmamız 5 saatlik tırmanma, 2,5 saat dönüş olarak toplam 7,5 saatlik bir çalışmaydı. Bu çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz doneleri bir rapor halinde getirip Gümüşhane Valiliğine ve Milli Savunma Bakanlığı sunacağız.”
Alanda yapılan incelemeler sonucunda 1916-1918 tarihlerinde Osmanlı-Rus Savaşı’nın yaşandığına dair ciddi bulgular elde ettiklerini dile getiren Aloğlu, “Kolay değil, 98 yıl önceki bir dönem. Alanda ciddi manada siperlerimiz mevcut. Alan 3 bin 136 rakım olduğu için yılın yaklaşık 10 ayı kar altında. Aynı zamanda yayla alanı, otlatma ve mera alanı olarak da kullanılan bir alan. Tahrip edilmiş. Dolayısıyla bizim tespit ettiğimiz 4-5 tane siperden ziyade çok daha fazla siperin olabileceğini tahmin ediyoruz. Bu inceleme araştırma komisyonu 7-8 kişiden kuruldu. Hep birlikte fotoğraflar ve kamera görüntüleriyle birlikte raporumuzu yazdığımızda Milli Savunma Bakanlığı’mızın bu konu üzerinde duracağını kanaati şahsen ekibin başı olarak bende oluştu” diye konuştu.
Heyet daha sonra Gülaçar köyüne giderek Artabel Tatil Köyü Serender Evleri ve Atlı Turizm Merkezi'nde köyün yaşlılarından Fazlı Yüzüak (75), Necmi Yılmaz (65) ve eski muhtar Yüksel Yalçın’ı (58) yöreyle ilgili anlatılarını dinleyip not etti.

“ŞEHİDİN KAFASINDAKİ OSMANLI FESİNİ BİLE GÖRDÜM”
Anne ve dedelerinin anlattıklarından rivayetle bölgede sıcak savaşın olmadığını, karşılıklı top atışlarının olduğunu belirten 75 yaşındaki Fazlı Yüzüak, “Asker burada 2 yıl kaldı. Ben göllere yakın bir bölgede bulduğum bir şehit mezarında şehidin kafasındaki Osmanlı fesini de gördüm. Yaylanın karşısında hastane var. Biz çocuktuk, giderdik oraya. o taşların arasında metrelerce yükseklikte kemik yığınları vardı. Bir kısmını hayvanlar yedi, bir kısmını da köylüler gömdü” dedi.
Yüzüak, bölgede farklı yerlerde çok sayıda alay, bölük kalıntıları, siper ve diğer kalıntıların bulunduğunu belirterek, “Bu dağlarda fakirlik zamanlarında kazmalarla kazıp, sırtlarında çuvallarla bulunan silah, mermi, Rus’ların kullandığı konservelerin kutularını ve diğer değerli metalik eşyaları bulup sattılar” şeklinde konuştu.

“ŞEHİDİN PALASKASI ÜZERİNDEYDİ”
Köy sakinlerinden Necmi Yılmaz ise heyetin inceleme yaptığı mezarlığı kendisinin gördüğünü belirterek, "Şehidin belinin olduğu kısım henüz çürümemişti. Atletimi çıkarıp onu sardım ve tekrar defnettim. Belinde palaskası hala duruyordu" ifadelerini kullandı. Köylüler mevcut siperlerde hala mermilerin bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Gümüşhane’de görev yapan bir grup gazeteci bölge halkının beyanlarına ve Genelkurmay Başkanlığı’nın “Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi Kafkas Cephesi 3. Ordu Hareketi” kitabına dayanarak geçtiğimiz Eylül ayında 3 bin 136 metre rakımlı bölgede siper ve şehit mezarlıklarının yerini belgelemiş ve kamuoyuna aktarmıştı.

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim