DEVA’NIN BEYİN TAKIMINDAN ÇANAKÇI GÜMÜŞHANE’DEYDİ
DEVA’NIN BEYİN TAKIMINDAN ÇANAKÇI GÜMÜŞHANE’DEYDİ
DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, parti olarak tam demokrasi, tam ve gerçek adalet ve yüksek refah düzeyinin 3 ana hedefleri olduğunu söyledi.
Partisinin Gümüşhane temasları kapsamında İl Başkanlığı binasında kentte görev yapan basın mensuplarıyla bir araya gelen Çanakçı, Türkiye siyasetine yeni bir dil, yeni bir tarz ve yeni bir yaklaşım getirmek iddiasıyla yola çıktıklarını söyledi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nin yeni dil, tarz ve yaklaşımın en bariz özelliklerinden birisinin çözüm odaklı olmak olduğunu dile getiren Çanakçı, parti olarak iktidar olduklarında yapacaklarını 90 ve 160 günlük planlamalar şeklinde kamuoyuyla paylaştıklarını, ilk eylem planını da tarım alanında hazırlayarak kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlattı.
Türkiye'de her alanda kurumlarda çöküş yaşandığını öne süren Çanakçı, “Deva Partisi olarak 3 şeyi gerçekleştirmek için yola çıkmış bir partiyiz. Tam demokrasi, tam ve gerçek adalet ve yüksek refah düzeyi bizim 3 ana hedefimizdir. Herkesin özgürlükleri doya doya yaşadığı, ifade ve inanç özgürlüğünün en üst düzeyde güvence altına alındığı bir sistemi hedefliyoruz. Tam adalet derken hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsız ve tarafsızlığı bizimi için kilit bir hedef. Yüksek refah düzeyi de tüm vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır iş, aş ve gelir sağlamasıdır. Bunlar için de yapılması gereken ilk şey kurumları yeniden ayağa kaldırmak. Bu kurumların insan kaynağı kapasitesini güçlendirmek. Bu kurumların kanunlarda öngörülen şekilde hareket etmesini sağlamak. İlk iş kurumları ayağa kaldırmak” diye konuştu.
Türkiye'nin bir kaynak problemi olmadığın, kaynakların doğru yönetilemediğini iddia eden Çanakçı, “Burada mesele önceliklendirme ve kaynakların nereye tahsis edileceği problemidir. Türkiye’de bütün kamudaki tarımsal sulama projelerinin adeti 191. Bu projelerin tamamlanması için ihtiyaç duyulan kaynak yaklaşık 110 milyar lira. Bunu dolar çevirdiğinizde 13-15 milyar dolar eder. Kanal İstanbul'un minimum maliyeti 20 milyar dolar, maksimum maliyeti ise 60 milyar doları geçiyor. Burada önceliklendirme Kanal İstanbul mu olmalı yoksa tarımda sulama projelerini bitirmek mi olmalı? Zaman zaman yağmuru hükümet mi yağdıracak diyorlar. Yağmuru hükümet yağdırmayacak ama sulama projesini yapmak da hükümetin görevi. Siz eğer önceliklendirmeyi doğru yapar, kaynakları doğru yere tahsis ederseniz Türkiye'nin kaynakları mevcut” ifadelerini kullandı.
Yatırımcının ülkenin geleceğine güven duyup yatırım ve ihracat yaptığını kaydeden Çanakçı, “Eğer sizin yatırımcılarınız ülkenin geleceğine güven duymazsa burada yatırım yapmıyor ve yabancı yatırımcı da gelmiyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihimde 21 yıl ardan sonra yabancıların bizde yaptığı yatırımlar bizim yatırımcılarımızın yurtdışında yaptığı yatırımlardan daha az. Yani Türkiye net yatırım ihracatçısı. Bizim yatırımcılarımız dışarda daha fazla yatırım yapıyor. Bu neyi gösteriyor? Kendi yatırımcımız yatırımın yurtdışına yapıyor yabancı yatırımcı gelmiyor. Böyle bir ekonomide siz istihdam bekleyemezsiniz” dedi.
Millet ittifakı çalışmaları
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çanakçı şunları kaydetti: Ülkenin kalkınması noktasında siyasi partiler arası işbirliğine kapılarının her zaman açık olduğunu belirterek “ beli tematik konularda, siyasi partiler ile iş birliği yapmaya açığız, iş birliği yapmayı da destekliyoruz. Bu bizim önerimiz olan güçlendirilmiş parlamenter sistemin en büyük koludur. Biz aslın da kendi çalışmalarımızı çok önceden planladık. Gelecek, Saadet CHP ve İyi parti ile görüşmelerimizde bu konuda daha yakın bir işbirliği içinde olmamız gerektiğini söylüyoruz. Partiler arası ilişkilerin daha sıcak kalması için bu işbirliği konusuna ağırlık veriyoruz” dedi
İttifak konusunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çanakçı “ İttifak seçimle ilgili bir meseledir. Seçim ittifakının yapılabilmesi içinde öncelimle seçim kararının alınması gerekiyor. Seçim kararı, seçim takvimi yokken bizim bir ittifak görüşmesi gibi beyanda bulunmamız pek bir gerçekçi değil. Bizler kendi tabanımızı genişletmek, kendi ismimizi siyaset meydanına yerleştirmek istiyoruz. Yaptığımız işbirliğinin ittifak ile karıştırılmaması gerektiğinin altını özelikle çiziyoruz” dedi
Ak Parti 3Y’i Geliştirdi
Çok gerçekçi olalım. Ak parti ilk yola çıktığında 3Y ile mücadele edeceklerini söyledi. Neydi bunlar, Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklardı. Aradan yirmi sene geçtikten sonra özellikle son beş yıla baktığımızda şu üç başlığa baktığımızda ne görüyoruz. Önce yasaklara bir bakalım. Türkiye Demokrasi endeksinde 179 ülkeden 149’uncu sıraya gelmiş, yani ülkemiz artık bir demokrasi ülkesi olarak adlandırılmıyor. Son beş yılda demokrasi alanında en fazla gerileme gösteren beş ülke arasındayız. İnsan hakları endeksinde 45 ülke arasında Türkiye sonuncu. Avrupa İnsan hakları Mahkemesinin vermiş olduğu 10 insan hakları ihlal kararlarının 4’ü Türkiye için veriliyor. Devletin hesap verebilirliği endeksinde 194 ülkeden145’inci sıradayız. Şuan bunu tüm ülke olarak yaşıyoruz. Fakat çok ilginç bir endeks var ki oda Dünya bankasının yayınladığı kamudan ihale alan şirketler bazında Türkiye’’de bulunan 5 şirket dünya genelinde en fazla devlet ihalesi almış. Bu da gösteriyor ki Ülkemizde değiştirilen Kamu İhale Kanunu ile rekabetçilik ortadan kalktı. İşte Ülkenin geldiği son nokta budur” diye konuştu
Programa Çanakçı'nın yanı sıra Kurucular Kurulu Üyesi Metin Kaşıkoğlu, Gümüşhane İl Başkanı Didem Kurt ve partililer katıldı.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim