ÇÖZÜM SÜRECİNİ DEVLET DEĞİL PKK BOZDU

Gümüşhane-Bayburt Bölge Baro Başkanı İsmail Taştan, akademisyenlerden PKK’yı eleştirmelerini, PKK’nın eylemlerini durdurmalarını ve PKK’nın ellerinde bulunan silahları bırakmaları çağrısında bulunmaları gerektiğini isteyerek, çözüm sürecini devletin değil PKK’nın bozduğunu, bu yönüyle PKK’yı da eleştirmeleri gerektiğini söyledi.

Taştan Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla ilgili bildiri yayınlayan akademisyenlerle ilgili, “Bildirinin içeriği yanlış, kabul etmiyorum, etmek de mümkün değil. Hiçbir ülke bölücü terör örgütlerini destekleyecek, cesaretlendirecek açıklamaları kabul etmez” dedi.

Akademisyenlerin gündeme dair yapmış oldukları açıklamaların içeriğini birkaç defa okuduğunu söyleyen Taştan, “ Bu içeriği kabul etmek mümkün değil. İçeriği yanlış buluyorum. Bu içerik vatan, millet ve manevi, milli değerler açısından hoş bir içerik değil, tamamen yanlış bir içeriktir. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın belirtmiş olduğu hususlara ve Gümüşhane Kent Konseyi Başkanı Hasan Pir Beyefendinin yapmış oldukları açıklamalara katılıyorum” açıklamasında bulundu.

“Niçin bu yanlış düşünce içerisindeler?”

Taştan, teröre destek bildirisinde imzası bulunan 1128 akademisyen için, “Bu insanlar niçin böyle düşünüyorlar, nasıl oldu da bunu düşünür hale geldiler? Onu araştırıp bu akademisyenlerle, bu konuyu müzakere etmek lazım. Niçin bu yanlış düşünce içerisindeler? Bu insanların ikna edilmesi lazım. Bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirilmeleri lazım. Tepki bu olmalı.  Daha fazla orantısız ve şiddet doğurabilecek tepkilerden mümkünse uzak durmak lazım. Aksi halde ülkeden duygusal anlamda kopuşlar olur. Hepimiz üzülürüz. Açıklamanın içeriğini tasvip etmiyorum. Tasvip eden bir anlayışı da uygun bulmuyorum. Ancak orantılı tepki göstermek gerektiğini düşünüyorum. Duygusallığa kapılıp aşırı sert tepki göstermenin uygun olmadığını düşünüyorum. Bu insanları, akademisyenleri idam edecek halimiz yok. Ağırlaştırılmış müebbet cezası verecek halimiz yok. Bu insanlar niçin yanlış düşünüyorlar, ne oldu da bu yanlış düşünce noktasına kadar geldiler? O konuda oturup bu insanlarla konuşmak ve bunu çözmek lazım” diye konuştu.

“Bölücü terör örgütünü cesaretlendiren açıklamalara “Dur” denilmeli”

İnsanların farklı düşünceleri olabileceğini ancak bu düşüncenin bölücü terör örgütünü cesaretlendirip ülkeyi bölünme noktasına getirecek noktada ise buna “dur” denilmesi gerektiğini söyleyen Taştan, “İnsanlar farklı farklı düşünebilirler, farklı düşünceleri olabilir. Düşüncenin de açıklanması mümkündür. Ancak bu düşünce bölücü terör örgütünü cesaretlendirip ülkemizi bölünme noktasına getirecek noktada ise buna dur demek lazım. Şu an yapılan da dur deniyor. Ancak bu dur tepkisi orantılı olmalı. Daha ikna edici olmalı. Baskıya, korkuya otoriteye dayalı bir dur değil. İkna edilmeye, bu insanları, bu vatanı, bu milleti sevmeye dönük bir çaba ile bu ayrılıkçı bildiriyi ortadan kaldırmak lazım” ifadelerini kullandı.

“Hiçbir ülke bölücü terör örgütlerini destekleyecek, açıklamaları kabul etmez”

Akademisyenlerin açıklamalarının içeriğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten Taştan, açıklamasında daha sonra şunları kaydetti:

Bildirinin içeriği yanlış, kabul etmiyorum, etmek de mümkün değil. Hiçbir ülke bölücü terör örgütlerini destekleyecek, cesaretlendirecek açıklamaları kabul etmez. Sadece şunu söylüyorum. Bu insanlara ne oldu da bu noktada bir açıklama yapmak gereği hissettiler? Bu insanların ikna edilmesi lazım. Bu açıklamayı yapan profesörleri gözaltına alsalar, hapishanelere atsalar, cezalar verseler sorun çözülmez. Sorun bu insanların bu ülkeyi sevmesini sağlamak lazım. Bu ülkenin milli manevi değerlerine sahip çıkmalarını sağlamak lazım.”

 “Ülke Suriyelileştirilmeye çalışılıyor”

Son günlerde Türkiye’de hem komşu ülkeler tarafından hem dünya emperyalist ülkeleri tarafından hem de bunların ülke içerisindeki uzantıları tarafından çok ciddi sıkıntılar çıkarıldığını öne süren Taştan, ülkenin bölünmenin eşiğine götürülmeye çalışıldığını dile getirdi. Taştan, “Daha açık bir tabirle ülke Suriyelileştirilmeye çalışılıyor. Biz bundan dolayı çok daha uyanık olmalıyız. Yeniden gönülleri kazanma mücadelesi vermeliyiz. Silahlarla bir yere kadar insanları durdurursunuz ama gönülleri kaybederiz. Silahı alıp askerimize, polisimize sıkan teröriste karşı tek çareniz silah. Yapacak bir şeyimiz yok ama elinde silah olmayan fikirleriyle, düşünceleriyle yanlışta olabilir bu fikirler bir şeyler anlatmaya çalışan insanlara karşı, fikirlerinizle mücadele etmek zorundasınız. Bu milletin inancı ülkemize karşı oynanmak istenen bu terör oyununu, bölünme oyununu, terörü, boğacaktır. Başta Ulu Önder Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarken kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesine sahip çıkarsak, ilke ve inkılaplarına sahip çıkarsak, o istikamette ülke yolunu belirlerse tekrar bu ülke şaha kalkacaktır” dedi.

“Bölücü terör odaklarına karşı çok etkin bir mücadele verilmeli”

Şu an birçok terör örgütünün Türkiye üzerinde taşeron olarak kullanılmakta olduğunu ifade eden Taştan, “En son Diyarbakır polis lojmanlarına yapılan saldırı. Çocukları da, şehit polisleri de, şehit askerlerimizin haberlerini dinlerken gözyaşlarımızı tutamıyoruz. Üzülüyoruz. Ancak bunun çözümü içinde daha ciddi projelerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mutlak suretle ülkemizi bölmeye çalışan terör odaklarına karşı çok etkin bir mücadele vermemiz lazım” cümleleri ile açıklamasını sürdürdü.

“Terör operasyonları doğrudur”

Türkiye’nin güneydoğusunda, doğusunda terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonları sonuna kadar desteklediklerini söyleyen Taştan, “Ancak bu terör örgütü üyeleri bu silahları şehir merkezlerine getirirken nasıl getirdiler? Sorusunu sorarak şöyle devam etti: “Bunun da araştırılmasını talep ediyoruz. Operasyonlar doğrudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne başka bir ihtimal bırakılmamıştır. Mecbur kalınmıştır. Operasyonlar yapılmıştır. Bizim fikrimiz budur. Onun için hem ordumuzu hem hükümetimizi teröre karşı mücadele vermiş olması sebebiyle, teröre karşı gayret gösteren muhalefeti, kimler teröre karşı mücadele verilmesi için gayret ediyorsa tüm inisiyatifleri destekliyoruz.”

İbrahim Özdemir-Figen Tok