“Çok İsabetli Bir Karardır”
Başbakan Ahmet Davutoğlu 2016 yılı ile birlikte yaşanacak reformları anlatmış ve asgari ücret artışı ile ilgili müjdeyi vermişti. Sonrasında ise düzenlenen toplantılar neticesinde 30 Aralık tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu kesinleştiğini duyurmuştu. Yeni asgari ücret 2016 yılında bin 300 lira olarak belirlendi. Asgari ücrete yapılan yüzde 30 oranındaki artış işverene de ilave yük getirdi.
“Çok isabetli bir karardır”
Akçay, gazetemize yaptığı açıklamada, 31 Aralık 2015 tarihi öncesinde asgari ücretin bin lira olduğunu hatırlatarak, “Bu bin liranın işverene maliyeti bin 500 liranın üzerindeydi. Hükümetimiz 2016 yılında asgari ücreti bin 300 liraya çıkarma sözü vermişti ve bunu da yaptı. Doğru bir karar olduğunu da düşünüyorum. Çok isabetli bir karardır” dedi.
“insanımızın asgari standartlarda yaşaması en tabi hakkı”
İnsan ihtiyaçlarının her gün arttığına dikkat çeken Akçay, “Artan bu insan ihtiyaçlarıyla birlikte bizim insanımızın da asgari standartlarda yaşaması en tabi hakkı. Hatta şartlarının daha güzel olmasından biz her zaman memnuniyet duyarız. Çünkü çok gelir çok harcamayı, çok harcama çok üretimi ve istihdamı arkasından getirir. Bunun için asgari ücretin bin 300 lira olmasına hiçbir itirazımız yok yapılan doğru bir karardır” diye konuştu.
“Vergi sigorta yükü çok yüksek”
Asgari ücretin bin 300 lira olmasını doğru bulduklarını ancak asgari ücret üzerindeki vergi yükünün ağırlığı konusunda itirazlarının bulunduğunu dile getiren Akçay, “Bugün baktığımız zaman bin 300 lira asgari ücretle çalışanımızın işverene maliyeti bin 940 lira. Çalışanımız aldığı parayı biliyor, işveren de işçinin kendisine maliyetine bakıyor. Dolayısıyla yaklaşık yüzde 70’lere varan vergi ve sigorta yükü var. Asgari ücretin artışının dışında işverene bir kişi için vergi sigorta yönünden ilave olarak 270 lira daha yük geliyor. Biz bunun yüksek olduğu kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Bugün üreten, istihdamı sağlayan özel sektördür”
Özel sektörün Türkiye’de gelişen ve büyüyen ekonominin lokomotifi olduğunu belirten Akçay, “Hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem Sayın Başbakanımız her konuşmasında, her yerde, her zaman bu ülkenin esas gücünün özel sektör olduğunu söylüyor. Biz de bundan memnuniyet duyuyoruz. Özel sektörün lokomotif olduğu bir ülkede, özel sektörün ekonomiyi yönlendiren konumda olduğu bir ülkede, eğer biz dünya devletleriyle aynı şartlarda yarışmazsak endişem odur ki biz bu yarıştan kopabiliriz. Ülke olarak koymuş olduğumuz 2023 hedeflerimiz var, bu hedeflere ulaşmanın tek yolu özel sektörün desteklenmesidir. 2023 hedeflerine ulaşmanın yolu özel sektör, kamu yönetiminin iş birliğinden geçiyor. Bugün üreten, istihdamı sağlayan özel sektördür. Kamu hizmetlerinin görülmesi için ihtiyaç duyulan kaynağı temin eden özel sektördür” şeklinde devam etti.
“Dışarıdan yatırımcı çekmeye ihtiyacımız var”
Ülkemizin gelişmişlik düzeyinin de göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Akçay, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün ortalama olarak fert başına 10 bin dolar milli gelirimiz var. Biz ortalama milli gelirin çok altında olan iller kategorisinde bulunan il olarak, bizim konumumuzdaki diğer illeri de hesaba katarak, buralardaki KOBİ’leri, özel sektörü, iş dünyasını ayrıcalıklı olarak desteklememiz lazım. Eğer Gümüşhane ve Gümüşhane ölçeğindeki illeri ve bu illerde özel sektörü ayrıcalıklı olarak desteklemezsek, illerimiz arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldıramayız. Eğer biz ülke olarak, bir bütün olarak kalkınmak, gelişmek, iller arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak istiyorsak o zaman az gelişmiş olan Gümüşhane ve Gümüşhane gibi illere ayrıcalıklı bir teşvik ve buradaki iş dünyasına ayrıcalıklı destekler sağlamamız lazım. Gümüşhane gibi illeri yatırımcılar için cazip bir hale getirmek gerekiyor. Eğer Gümüşhane’yi yatırımcı için cazip bir hale getirmezsek, yatırımcı çekemeyiz bizim dışarıdan yatırımcı çekmeye ihtiyacımız var.”
“33 tane parsel boş ve yatırımcı bekliyor”
59 tane parseli bulunan Gümüşhane Organize Sanayi Bölgesinde şu anda 33 tane parselin boş olduğunun ve yatırımcı beklediğinin altını çizen Akçay, “Bunların şimdiye kadar dolmuş olması lazımdı. Ama yatırımcı bir bölgeye yatırım yapacağı zaman o bölgenin ne kadar cazip olduğuna bakıyor, birçok argümanı değerlendirdikten sonra yatırım kararı veriyor. Bu argümanlar içerisinde yatırımcı Gümüşhane’yi çokta yatırıma uygun bulamıyor. Bu yüzden bizim gibi illerde istihdam üzerindeki vergi yüklerinin önemli ölçüde düşürülmesi ve bizim de diğer illerle, gelişmiş illerdeki iş dünyasıyla rekabet edebilir düzeye gelmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.
“Üzerimize ilave 270 lira daha yük geldi”
Vergiden ve Sosyal Güvenlik Kurumu priminden de mutlaka işveren payının tamamının muaf tutulmasını istediklerini belirten Akçay, “Üzerimize ilave 270 lira daha yük geldi. Vergi ve sigortadan gelen yükten bahsediyorum, yoksa bizim çalışanımıza ödediğimiz para konusunda hiçbir itirazımız yok. Bin 300 liranın ben asla çok olmadığını da düşünüyorum, o daha da yükseltilebilir ama bunun üzerindeki vergi ve sigorta yüklerinin önemli ölçüde azaltılmasının da kalkınmada öncelikli yörelerde en azından bu muafiyetlerin uygulanması çok önemli diye düşünüyorum” şeklinde sözlerini noktaladı.
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim