• BIST 9688.25
  • Altın 2947.801
  • Dolar 34.6398
  • Euro 36.4379
  • Gümüşhane : 0 °C
  • Trabzon : 10 °C

ÇIĞ TEHLİKESİNE DİKKAT !

28.01.2016 13:42
ÇIĞ TEHLİKESİNE DİKKAT !
Gümüşhane İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mesut Bayrak, çığ tehlikesine karşı vatandaşların dikkatli ve tedbirleri olmasını istedi. Bayrak, çığ hakkında bilgiler vererek vatandaşa uyarıda bulundu.

Çığ nedir?

Çığın genellikle bitki örtüsü olmayan engebeli, dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış kuvvetlerin etkisi ile başlayan bir ilk hareket sonucu, yamaçtan aşağıya doğru hızla kayması olarak tanımlandığını belirten Bayrak, bir çığ patikasının başlangıç bölgesi, akma hattı ve yavaşlama-durma bölgesi olmak üzere üç ana kısımdan oluştuğunu söyledi.

“Ülkemizde her yıl çığ olayları meydana gelmekte”

Ülkemizde hemen her yıl dağlık arazi yapısından kaynaklanan çığ olaylarının meydana gelmekte olduğunu kaydeden Bayrak,  “Çığ can ve mal kayıplarının yanı sıra, yolların kapanmasına, enerji ve iletişim hatlarının ve doğal ekosistemlerin zarar görmesine yol açmaktadır. Bu nedenle çığ tehlikesi bulunan havzaların geliştirme projelerinde çığ önleme çalışmaları da yer almalıdır. Bu çalışmaların başarılı olabilmesi için havzanın öncelikle çığ potansiyeli açısından yeterince etüt edilmesi gerekmektedir. Bu etütler kar, arazi, iklim ve meteorolojik özellikleri üzerinde yoğunlaştırılmalı, yersel gözlemler özellikle arazi etütleri sırasında hava fotoğraflarıyla desteklenmelidir” açıklamasında bulundu.

“3 çeşit çığ türü bulunuyor”

Bayrak, gevşek kar çığı, tabaka kar çığı ve toz kar çığı olmak üzere 3 çeşit çığ türü bulunduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Gevşek Kar Çığı; Bir noktadan başlayarak sele benzer bir şekilde kayan kar tabakalarıdır. Başlangıç noktasından uzaklaştıkça genişlerler. Nem oranı yüksek karda oluşması daha olasıdır. Islak gevşek kar çığ şeklinde düştüğünde çok şiddetlidir. Türkiye’de yağış sonrası ve geçiş mevsimlerinde ufak gevşek akmalar görebilirsiniz. Tabaka Kar Çığı; Çoğu kez sebep dağcı ya da kayakçıdır. Değişik zamanlarda kar yağışları bağımsız kar tabakaları oluşturur. Eğer bu tabakalar birbirleri ile kuvvetli bağ kuramazlarsa blok halinde kırılıp kayabilirler. Toz Kar Çığı;  En tehlikeli çığ şeklidir. Hızı yaklaşık 360km/h’dir. Rüzgâr etkisi ile başlayabilir. Kütle kayması şeklinde değil toz halinde iner. Kişiyi ya bir yere vurarak ya da ciğerlerini karla doldurarak öldürür. Yüksek hızdan dolayı, önünde bir şok dalgası oluşur, ilk darbeyi bu vurur.”

Bayrak, çığ oluşma koşullarının meteorolojik, topografik yapı - bitki örtüsü, kar tabakasının yapısı, suni etkiler olduğunu belirtti.

“Çığ riskinin artmasında etkili olan faktörler”

Bayrak, 35 dereceden daha dik eğimli yamaçlar, genellikle kuzeye bakan yamaçlar, orman örtüsü olmayan ve rüzgar altı olan yamaçlar, yamaç üzerindeki doğal oturmaların, çığ riskinin artmasında etkili olan diğer faktörler olduğunu dile getirerek, “İçbükey eğimler en tehlikelidir. Dışbükey eğimler daha az tehlikelidir fakat çığ oluşturmaları muhtemeldir. Yüksek pürüzlülüğü olan bir zemin, kar örtüsünü karın derinliği zemini pürüzsüz hale getirinceye kadar tutabilir. Büyük kayalar ve yoğun çalılıklar, bulundukları alanlarda iyi birer kazık görevi görürler. Engebesiz, pürüzlüğü az ve çimenlik yamaçlar daha tehlikelidir. Eğimli bir yamaç üzerinde bulunan orman örtüsü, kar örtüsünün karakterini etkilemesinden dolayı büyük çığların oluşumuna engel olur. Ormanlar karın rüzgar etkisi ile taşınımına da engel olurlar veya kesikliğe uğratırlar. Mevcut eski karın üzerine yumuşak ve bir defada 25 cm’den daha fazla kar yağdığı durumlar tehlikelidir ve özellikle şüphelenilmelidir. Karın tam oturmaması tehlikeli bir işarettir. Gevşek ve kuru karda çığ çok kolay oluşur. Rüzgarlı periyotlar boyunca kar aniden çok tehlikeli olabilir. Ayrıca eski kar yüzeyinin doğası da önemlidir. Pürüzlü yüzeyler duraylılık bakımından düz yüzeylere göre daha uygundur.  Eski karın derinliği doğal kazıkların (kayalar ve çalılıklar) boyunu geçtiğinde, eklenen kar tabakaları kaymaya oldukça elverişlidir. Kar kristalleri ilk oluştuklarında altı kolludurlar. Depolanmadan itibaren kar kristalleri değişmeye başlar. Değişen kristaller (iğne ve misket gibi) altıgen kristallerden çok daha tehlikeli durumlara sebep olurlar” dedi.

Çığ Öncesinde

Çığ öncesi, çığ anında ve çığdan sonrada yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Bayrak, daha sonra açıklamasında şunları kaydetti:

“Öncelikle çığ bölgelerine yeni yerleşim birimleri kurulmamalı.  Çığ ve sel yataklarında var olan yapılar derhal kaldırılmalı. Yamaçlardaki orman ve bitki örtüsü çığ düşmesini azaltır. Bu nedenle, çığ vadilerinde ağaç ve bitki örtüsünün ortadan kaldırılması, ormanın tahrip edilmesi çığ tehlikesini artırır. O halde, ormanlar tahrip edilip çığ güzergâhı yaratılmamalı.  Çığı oluşturan arazi ve hava şartları öğrenilmeli.  Hava, yol durumu ve çığ tehlikesi hakkında düzenli olarak bilgi veren kaynaklardan yararlanılmalı. Kar yağan aylarda, hava ve yol durumu raporları dikkatlice izlenmeli. Çığ güvenliği ile ilgili bilgi edinilmeli. Önlem alınmalı ve herhangi bir kuşku durumunda tehlikeli bölgeyi derhal terk edebilecek şekilde hazırlık yapılmalı. Çığ oluşmadan önce yapılması gereken en önemli uygulama boşaltma planının yapılmış olmasıdır. Yakındaki yollarda çığ uyarı işaretleri, yolları çığ olma durumunda kapatacak elle veya otomatik olarak çalışan engellerin kurulması şarttır. Tehlikeli yamaçlardan sürekli uzak durmak en akılcı yoldur

Çığa Yakalanırsanız Eğer Dışarıda Bulunuyorsanız;

“Çığ başladığında, çığın büyüklüğüne, hızına, patikanın genişliğine, çevredeki araçlara ve daha güvenli yerlere bağlı olarak o alandan çok hızlı bir şekilde ayrılmaya karar vermek. Çığın daha yavaş, yüksekliğinin az olduğu kenar kısımlarına ulaşmaya çalışmak. Ses ve ses kaynakları ile insanları uyarmaya çalışmak. Kayak yapıyorsanız, kayak takımını çıkarıp atarak, sabit ağaç, kaya veya başka bir cisme tutunmaya çalışmak. Kırılmış ağaç ve kaya parçalarından korunmaya çalışmak. Yerden destek alarak yüzme hareketi yaparak akan karın üstünde kalmaya çalışmak. Ağzı sıkıca kapatmak, mümkünse kafa kar altında kaldığı anda uzun süre nefesi tutmaya çalışmak. Çığa maruz bölgelerde yaşanıyor ise üzerimizde metal bulundurmak uygun olacaktır. Çünkü metal parçası detektörle aramayı kolaylaştıracaktır. Bu bölgelerde çalışma yapanlar, çığ sırasında yerinin belirlenmesini sağlamak için kendiliğinden şişebilen balon taşınması yararlı olacaktır.”

Eğer Bir Aracın İçinde Bulunuyorsanız:

“Aracın kapı ve pencereleri kapatılmalıdır. Motoru durdurup, ışıklar söndürülmeli. Araçtaki oksijen miktarını korumak için sigara içmemeli, kibrit yakmamalı. Telsiz varsa çağrı yapılmalı ve alıcı konumunda sürekli açık tutulmalı. Dışarı ses ve ışık verecek herhangi bir alet faydalı olabilir. Araçta çubuk vb. alet var ise kar içine yukarı doğru batırıp kurtarma ekiplerinin çubuğu görmelerini ümit etme şansı olabilir. Çığa maruz bölgelerde çalışma yapanlar araçlarında temiz hava tüplü maske ile kendiliğinden şişebilen balon bulundurmaları yerinde olur.  Son olarak da aracı çevreleyen karı kazımak, yaşam alanını genişletmek açısından yararlıdır. Ancak kişi kendini güvende hissetmiyor ise araç içinde beklemek daha emniyetlidir. Araçta yukarıda belirtilen davranışları yerine getirebilmek için gerekli olan araç-gereç ve malzemelerin bulundurulması gerekir.”

Çığdan Sonra

“Çığ olduktan sonra en kısa zamanda ilgili kişi ve kurumlara haber verilerek yardımın kısa sürede ulaşması sağlanır. Bunlar Valilik bünyesindeki kurumlar (AFAD Arama Kurtarma Ekipleri, 112 Acil Yardım, Polis, İtfaiye, Jandarma vb.) ve bölgeye en yakın Askeri Birliklerdir. Ülkemizde çığ afetinin, sosyal etkileri hakkında fikir vermesi açısından; 1958 yılından beri Türkiye’de AFET kayıtlarına geçmiş 448 adet çığ olayındaki can kayıplarının miktarı verilebilir. Bu kaybın en çarpıcı örneği, 1991-1992 kış mevsiminde 328 kişinin hayatını kaybetmiş olmasıdır. Çığın sosyal etkisi sadece can kayıpları ile sınırlı değildir. Çığdan etkilenen alanlardaki maddi kayıpları karşılayamayan insanların bölgeden göç etmesi de bir sosyal sonuçtur. Ekonomik açıdan bakıldığında ise, bölgede çığların verdiği hasarların kısa sürede telafi edilememesinin getirdiği zorluklar nedeni ile oluşan üretim ve iş gücü kayıpları giderek artmakta ve bazı bölgelerin turizm potansiyeli dahi dolaylı olarak etkilenmektedir.”

İbrahim Özdemir-Figen Tok

Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2013 Gümüşhane Olay | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim