BİR SANAT DAHA YOK OLUYOR
Köylü kadınların tamamen ilkel yöntemlerle sürdürdükleri geleneksel sanat, genç neslin yeterince ilgi göstermemesi nedeniyle kaybolmaya yüz tuttu.
Annelerinden öğrendikleri gudu yapımını kendilerinden sonraki nesle aktarmak için çaba gösteren kadınlar, çocuklarının okumaları gerektiğini, böylelikle eziyet olarak tarif ettikleri gudu yapma mecburiyetinden kurtulabileceklerini vurgularken, bu yaşanan tezat ise kültürel bir öğe olan gudu için en büyük tehlike olarak nitelendiriliyor.
Gümüşhane'nin eski mutfak kültüründen biri olan ve yörede 'Gudu' olarak bilinen güveç, Dölek Köyü’nde genellikle usta kadınlar tarafından yapılan pişirme kaplarıdır. Yapılan bu güveçler ev ekonomisine katkıda bulunurken, yöresel bir geleneğin de yaşamasını sağlıyor.
Kadınlar üretiyor erkekler satıyordu
Gümüşhane'nde, sadece Dölek köyünde kadınlar tarafından sürdürülen topraktan kap yapma sanatı, yüzyıllardır anadan kıza öğretilerek yaşatılıyor, toprak kapların satışını ise köyün erkekleri yapıyordu. Gümüşhane'nin 322 köyünden sadece Dölek'te yapıldığını, yüzyıllardır sürdürülen sanatın anadan kıza öğretilerek yaşatıldığını dile getiren Dölek köyü muhtarı İlhan Çolak, ''Geçmişte köyde 100'ü aşkın aile geçimini 'gudu' yaparak sağlıyordu. Sanatın başkaları tarafından öğrenilmemesi için genç kızların köy dışından evlenmelerine sıcak bakılmazdı. Şimdilerde ise genç kızlar, zor ve bir o kadar da zahmetli olduğundan bu sanatı öğrenmek istemiyor, sanat 10-15 aile tarafından sürdürülüyor'' dedi.
Yüzyıllardır süren gelenek
Gümüşhane'nde, sadece Dölek köyünde kadınlar tarafından sürdürülen topraktan kap yapma sanatı, yüzyıllardır anadan kıza öğretilerek yaşatılıyor. Üç ayrı dağdan getirilen topraklar, hiçbir makine kullanılmadan karıştırılıp, çamur haline dönüştürüldükten sonra kadınların elinde güveç, sütlaç kabı, testi, vazo ve sürahi gibi ürünlere dönüştürülüyor. Yörede ''gudu'' olarak adlandırılan, ünü Avrupa'ya kadar yayılmış toprak kapların satışını ise geçmişte köyün erkekleri yaparken, azalan üretim nedeniyle şu günlerde marketlerde satılmaya başlandı.
Dölek köyü muhtarı İlhan Çolak, gazetemize yaptığı açıklamada, geçmişte sadece kadınlar tarafından üretilen toprak kapların erkekler tarafından il il dolaşarak sattıklarını belirterek, “Dolaşan erkekler, kapları satana kadar köye dönmüyordu. Geçmişte 200'e yakın hanenin bulunduğu köyümüzde yarıdan fazlası ''gudu'' yapımıyla uğraşırken, şimdilerde bu sanat sadece 10-15 aile tarafından sürdürülüyor. Köyümüzde çok eski dönemde köyün en önemli geçim kaynağı olan sanatın başkaları tarafından öğrenilmemesi için yıllarca dışarıya kız vermedikleri anlatılıyordu” dedi.
Toprak üç ayrı dağdan
Muhtar Çolak, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Toprak kapların yöremize özgü farklı türlerdeki killi toprakların karıştırılmasıyla yapılıyor. Bunun için Alaca yaylası yolunda 3 ayrı dağdan, yol olmadığı için kadınlar bazen sırtlarda bazen de hayvanlar yardımıyla toprak getiriyor. Karıştırılan topraklar çamur haline getirip, gerekli kıvamı alıncaya kadar ayaklarla yoğruluyor. Ardından küçük parçalara ayırılan çamurun içinde çakıl kalıp kalmadığını elle kontrol ediliyor. İçinden küçük taş parçalarını temizleyip, 'gurufa' denilen tahta üzerine yerleştirilen çamuru 'granzı' adlı ağaç parçası ile ağız kısmından başlayarak şekillendiriliyor. Ardından da kabı hafif ıslatıp üzerindeki pürüzleri 'gogoç' denilen taş parçası ile düzeltiliyor. Kapak ve kulplarını yaptıktan sonra en az 2 saat güneşte kurumaya bırakılan kaplar, daha sonra tezek ya da odun ile ısıtılan tandırda pişiriliyor. Bu aşamada kaplar satışa hazırdır.''
Satmadan dönmüyorlardı
Dölek Köyü Muhtarı İlhan Çolak, köyde yalnızca kadınlar tarafından üretilen kapların erkekler tarafından, geçmişte Türkiye'nin dört bir tarafında il il dolaşılarak satıldığını, köyden ayrılanların bütün kapları satmadan dönmediğini, bunun gelenek halini geldiğini söyledi. Kullanılan kil ve uygulanan yapım tekniğinden dolayı kapların çok dayanıklı ve gösterişli olduğunu, bu sayede ürettikleri toprak kapların yurt içinde haklı bir üne kavuştuğunu savunan Çolak, çeşitli illere, hatta Avrupa'daki gurbetçilere sipariş üzerine toprak kap gönderdiklerini kaydetti.
Hem sağlıklı hem lezzetli
Çolak, bu kaplarda pişirilen yemeğin hem sağlıklı hem de lezzetli olduğunu da öne sürdü. Geleneğin yaşatılması amacıyla köyde Valiliğin de desteğiyle 10 yıl önce çömlek atölyesi kurulduğunu anlatan Çolak, çok zahmetli olmasından dolayı bu sanata kızların eskisi gibi rağbet göstermemesi üzerene girişimin başarısızlıkla sonuçlandığını, atölyenin kapandığını belirtti. Bu geleneğin yok olmasına gönüllerinin razı olmadığını dile getiren Çolak, ''Devletin bize destek olmasını istiyoruz. Öncelikle toprağın getirildiği tepelere yol yapılmasını ve gudu başına teşvik primi verilmesini bekliyoruz. Aksi halde bölgede sadece Dölek köyüne özgü asırlık bu gelenek 15-20 yıl sonra yok olup gidecek'' diye konuştu.
5-25 lira arasında satılıyor
İlhan Çolak, bir kadının günde ortalama 10-15 toprak kap üretebildiğini, kapların 5 ile 25 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunulduğunu kaydetti. Çolak, “Gümüşhane’de hem bir yemek çeşidi hem de bu yemeğin pişirildiği kaba adını veren güveç, halk arasında gudu ya da gudi olarak biliniyor.Özellikle Ramazan aylarında fakir-zengin her ailenin mutfağına giren güveç, yemekleri lezzetli hale getiriyor” dedi.
Guduculuğun Turizme ve Ekonomiye Katkısı Artırılabilir
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Çalık, alınacak bazı önlemlerle guduculuk kültürünün yaşatılarak il turizmine ve köy halkının ekonomisine katkısının artırılabileceğini söyledi.
Guduculuğun Gümüşhane'nin önemli bir kültür öğesi olduğunun altını çizen Çalık, bu kültürün yok olmasını önlemek ve geleneksel olarak süregelen faaliyetin devam etmesini sağlamak için bu işle uğraşan Dölek köyü halkının imalattan tanıtım ve pazarlamaya kadar her aşamada desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Anadan kıza devam eden ve başka köylüler bu geleneği öğrenmesin diye geçmiş yıllarda dışarıya kız vermeyen Dölek köyünün bu önemli kültür mirasının yaşatılması için bir takım çözüm önerileri sunan Çalık, şunları kaydetti:
“Halkın kooperatifçilik yoluyla bir araya gelmesi ve haksız rekabetin önlenmesi, Gümüşhane Halk Eğitim Merkezi’nde bulunan Gudu üretim makinesinin köye getirilerek, belli bir planlama dahilinde halkın kullanımına sunulması, Gudu yapımı için kullanılan toprağın köye daha rahat getirilmesi için toprağın bulunduğu bölgeye ulaşımı kolaylaştıracak yol çalışmalarının yapılması, SODES, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı gibi fon kaynakları kullanılarak Dölek Köyü ile ilgili projeler hazırlanmasının teşvik edilmesi, üretilen Gudu’ların tanıtılması için köyde uygun bir yerde bir sergi alanının oluşturulması, reklam ve pazarlama çalışmalarının yapılması bu kültürün canlandırılarak il turizmine ve köy halkının ekonomisine katkısının artırılabilmesi adına önemli çözüm önerileridir.”
Gudu’yu oluşturan toprak yapısı
Dölek Köyünün dışında kıraç tarlaların toprağı güveç yapmaya en uygun yapıya sahiptir.Köyün 1-2 kilometre dışından alınan topraklar taşları ayıklanıp, daha sonra su katılarak çiğneniyor. Yumuşak kıvamına gelen çamur tamamen ilkel yöntemlerle güveç yapılıyor. Çamur, gurufa denilen tahtanın üzerinde elde işlenerek şekil veriliyor. Düzgün şekil vermek için tarak kullanılıyor. Granzı denilen parça ile ağzına şekil verilen güveç, gogoç denilen parlak taş ile ıslatılıp düzeltiyor. Fırınlarda pişen güveçlerin yemek yapılacak hale gelmesi için zillenmesi gerekiyor. Zilleme sütle ya da ayranla güvecin pişirilmesine deniyor.
Geleceği parlak görülmüyor
Dölek, Gümüşhane ilinin merkez ilçesine bağlı 35 kilometre uzaklıkta bir köydür. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köyün en belirgin özelliği kadınlar tarafından tamamen ilkel yöntemlerle yapılan çömlekçiliktir. Bu işle uğraşan orta yaş ve üzeri kadınlar gençlerin çömlek yapımına ilgi göstermediğini, kendilerinden sonra belki de kaybolacağını üzülerek ifade ediyorlar. Geçmişte Dölek Köyünde hemen her evde yapılan çömlek günümüzde on-onbeş kadının çabasıyla sürdürülmektedir. Önceki yıllarda çevresinde tanınan ve ticareti yapılan çömlekçilik günümüzde daha çok kişisel ihtiyaçlarla yerel olarak sınırlı bir üretim alanı göstermektedir. Bu faaliyetler evlerde tandırın bulunduğu veya depo olarak kullanılan küçük bir mekanda sürdürülmektedir. Hiçbir zaman seri üretimin yapıldığı büyük bir atölye seviyesine gelmemiştir. Dölek Köyü çömlek üretimi kadınlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Genç kızlar yapmadığı ve öğrenmediği için çömlek üretiminin geleceği pek parlak görünmemektedir.
İhtiyaca göre üretim
Mutfak yönetimi ve yemek pişirme işleviyle ilgili görevleri üstlenen kadının bu misyonuyla bağlantılı olarak, pişirme işlevini gerçekleştirdiği kapları ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak yapma ve üretme görevini de yüklendiği anlaşılmaktadır. Bu kaplar tarih boyunca sofra servis kapları gibi çok göz önünde bulunmadıkları için estetik kaygılarla üretilmemiştir. Bu tür basit çömleklere süsleme yapıldığı da görülmüştür. Bazı Ortaçağ pişirme kaplarının dış yüzünde perdahla basit geometrik motiflerden oluşan –diyagonal çizgiler, dalgalı hatlar, baklavalar-süslemeler yapılmıştır. Dölek çömlekleri depolama ve taşıma amacından ziyade pişirme kapları olup, ateşe doğrudan maruz kalıp karardığından yüzeylerine herhangi bir süsleme yapılmamıştır. İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim