ADANA DEĞİL GÜMÜŞHANE
Coşkun, gazetemize yaptığı açıklamada, seracılığın şu an iyi bir aşama da olduğunu belirterek, “Biz bu işe başlarken 140 metre kare bir alanda başladık. Daha sonra 2 dönüme çıkardık. Şu an 18 dönümle devam ediyoruz. Elbette bu süreçte çeşitli sıkıntılar yaşadık. Üretimi koyduğumuz hedef doğrultusunda yürüttük yürütmeye devam ettik. Bunda azmin, becerinin, bilginin hepsinin birlikte olması hasebiyle başarıya ulaştık. Bunu da mevcut tecrübelerle seracılığı daha aktif bir seviyeye getirdik. Şu an aldığımız sonuçlarda farkı görebiliyoruz” dedi.
Yılda 3 dönem hasat
Üretmenin, üretilen ürünün piyasaya sürülmesi ve beğeni ile satın alınmasının, üretme azmini artırdığını ifade eden Coşkun, “Biz, 12 ayda üç dönem hasat alıyoruz. Mevsimine göre sebze üretimini sağlıyoruz. Ektiğimiz ürünlerin kar oranı artıkça üretim yaptıkça hedefimizi daha da büyüttük. Gümüşhane’nin yüzde 50 sebze ihtiyacını karşılıyoruz Erzincan’da pazarlama yapıyoruz” diye konuştu.
Seracılık olmazsa olmazımız
Küresel ısınma, soğuma nedeniyle seracılığın günümüzün olmazsa olmazı haline geldiğini dile getiren Coşkun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Devletin seracılık için profesyonelce koşullar oluşturması, daha modern imkanlar yaratması gerekiyor. Gümüşhane gibi kırsal bölgelerde vatandaşlarını bu konuda bilgilendirmesi, yönlendirmesi hibeli projelerle de desteklemesi hem ilin ekonomik girdisinde önemli bir potansiyel sağlayacak, hem de işsizlik oranında büyük bir düşüş olacaktır.”
Coşkun, önemli olanın üniversite okumak değil de topluma faydalı olabilecek alanların yaratılması olduğuna vurgu yaparak, kendisinin de üniversiteyi kazandığı halde gitmediğini Gümüşhane’ye seracılık gibi yeni bir alan kazandırdıklarını, birçok kişiye istihdam sağladıklarını sözlerine ekledi.
İbrahim Özdemir-Figen Tok
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim