85 MEZUNLARI BULUŞTU

33 yıl aradan sonra Gümüşhane’de hasret gideren 1985 mezunları, yıllar önce eğitim-öğretim gördükleri Gümüşhane Mareşal Çakmak Öğretmen Lisesini ziyaret ederek eski günleri yad ettiler.

33 Yılın Hasretini Dindirmeye Çalıştık

O dönemde müzik öğretmeni olan Süreyya Çiller 33 yılın hasretini dindirmeye çalıştıklarını belirterek, “Büyük bir özlemle tekrar burada buluşmak istedik ve geldik. Çok güzel duygular yaşıyoruz. Gümüşhane’nin bizde çok anıları var. Onları yad ediyoruz. Sevdiğimiz insanları ziyaret ediyoruz. Birbirimizi görmekten çok mutlu olduk. Aslen ağrılıyım. İlk görev yerim Gümüşhane idi. O dönemde Ankara’dan gidip geliyordum. Yollar yapılmamıştı. Zigana geçitlinden gelir giderdik. Geldiğimizde Gümüşhane’yi oldukça güzelleşmiş ve gelişmiş bulduk. Memnun olduk” diye konuştu.

Telefon Rehberinden Ulaşmaya Çalıştık

1984 yılında mezun olan Osman Gülbeyaz ise, “Bu fikir itiraf ediyorum ki benden çıktı. 2004-2005’lerde o zaman tabi facebook yoktu. Doğal olarak sadece blok sitleri vardı. O zaman nereden estiyse arkadaşları bir toplayıp en azından kendi dönemimi Gümüşhane’de toplanabilir miyiz diye o zamanlar düşündük. Atilla arkadaşımız var, tabi ki herkes aklımızda olmadığı için Atilla okuldan arkadaşlarımızın isimlerini aldı. Telefon rehberlerinden 118’den sorarak arkadaşlara ulaşmaya çalıştık” dedi.

Dördüncü Buluşma

Gülbeyaz, “Sonra bunu bir buluşmaya çevirelim dedik. Gümüşhane teknik olarak sıkıntılı olduğu için 2006 yılında Perşembe’de Nevzat Çınar’ın ev sahipliğinde zamanın Perşembe Kaymakamı Uğur Çınar’ın ev sahipliğinde toplandık. Süleyman Tomakin ve Ayhan Kulaksız ekibin başını çekiyordu. Bir buluşma gerçekleştirdik. 30- 40 kadar bir arkadaş Perşembe’de iki gün bir beraber kaldık. Bu buluşmayı daha sonradan Gümüşhane’de yapmak için bir fikir oluştu. Nasip olmadı. Bir sonraki yıl tekrar Perşembe’de toplandık. İstanbul’daki arkadaşlar senede bir iki defa toplanıyorlardı. Bu İstanbul’dakileri saymaz isek dördüncü buluşma olacak” diye konuştu.

Çocukluğumuzu Yaşamak İstedik

Eski günler olduğu gibi yurtlarda kendi yataklarında yattıklarını söyleyen Gülbeyaz, “Eski günler anmak istedik.  Sağ olsun nevzat işin büyük bir yükünü çekti. Mustafa Canbal işin yükünü çekti. İstanbul’da Ayhan Kulaksız yükümüzü çekti. Ben bu aşamada manevi bir destek verme durumundayım. Çok fazla organizasyonla uğraşmadım. Çantamı aldım geldim sağ olsunlar. Bu buluşmayı bir daha yapabilir miyiz yapamaz mıyız bilemiyoruz. Belediye Başkanımız geldi, bir partinin il başkanı geldi. Ama bir Milli Eğitim Müdürü burada yok. Tabi ki biz çocukluğumuzdaki ortam bozulmasın diye böyle istedik. Oysa istesek buraya pek çok bürokratı getirirdik ama çocukluğumuzu yaşayamazdık” şeklinde konuştu.

Buluşma Amacını Gerçekleştirdi

Gülbeyaz, “Bir defa yapar mıyız bilmiyorum. Ama bu buluşma gerçekten amacını gerçekleştirmiştir. Buraya geldiğimiz andan itibaren arkadaşlarımızla otobüse bindiğimiz andan itibaren eski çocukluk günlerimize geri döndük. Buraya gelemeyen whatsapp gurubunda olan arkadaşlarımız var. Kimisi vali yardımcısı, kimisi beyin cerrahı kimisi Yargıtay’da yüksek hakim. Bunlar yok artık. Çocukluğumuzda ne ise o var burada. Ben gırgır Osman, mandolin çalan çocuk. Nevzat okul takımının kaptanı. Ayhan Kulaksız kaleci. Bu gece o havayı biraz daha teneffüs edeceğiz. Bir nevi zamanda yolculuk yapmak gibi bir şey bizim açımızdan. Altında oturduğumuz ağaçlar. Saklanarak sigara içtiğimiz kuytu köşeler, sınıflarımız hepsi burada. Sınıfta oturduk Süreyya hanımla ders yaptık. Bu bizim için bir deneyim” ifadelerini kullandı.

Bizi Birleştiren Yatılı Okul Öğrencisi Olmaktı

1992-1996 yıl mezunu Mustafa Bal ise 21 yıl sonra Gümüşhane’ye gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Gümüşhane’yi çok değişmiş buldum. Benim zamanında şimdikini üçte biri kadardı. Büyük bir değişim gördüm. Beni şaşırttı. 40 yaşına gelmiş biri olarak bu organizasyonun en genci olmak suretiyle bu organizasyonda sunumda görev alıyorum. Bizim artık yeni mezunlarımız yok. Bu yaş olgusu büyüyerek gidecek ama muhtemelen 39 40 yaşlarda en gençleri biz devam edeceğiz. Yatılı okul öğrencisi olmaktır burada temel olay. Yatılı okul öğrencisi olmak yokluğu paylaşmaktır. Yokluklarda birleşmektir. Ama her şeyden önemlisi ve güzel olanı kursağımızda nimetini eksik etmeyen her şeye rağmen Allah devlete millete zarar vermesin diyoruz” ifadelerine yer verdi.