1 MİLYON AĞAÇ KESİLECEK Mİ?
Yaptığı açıklamada, Gümüşhanelilerin geçmişinin elinden alındığını savunan Oral, “Çünkü insanların belki de 10 kuşak atalarının yaşadığı köylerinden olmalarına, yine atalarının mezarlarının sökülüp poşetlerle taşınmasına şahit oldular” dedi.
“GÜMÜŞHANELİLER YAŞAYACAK KÖY BULAMAYACAK”
Oral, günümüzü elimizden alan bu sektörün başta çalışanları olmak üzere tüm şehri sağlık yönünden tehdit etmekle beraber meydana getirdiği doğa tahribatı ile endemik türleri yok ederek yaban hayatını da ciddi manada tehlikeye soktuğunu kaydetti. Oral, geleceğin en büyük tehdidi olan bu sektörün artan etkileri ile beraber kalıcı sağlık sorunlarına yol açacağı gibi vadide yaşayan insanların ve gurbetçilerin yaşayacak köylerinin olmayacağı günleri yakın bir tarihte göstereceğini söyledi.
Oral, TEMA Vakfı Gümüşhane temsilciliği olarak her seferinde dillendirdikleri ve çözümü için çaba gösterdikleri çevre sorunlarının insana, doğaya ve tarihe kastettiğini, madencilik faaliyetlerinin gün geçtikçe daha da tehlikeli boyutlara ulaştığını merkeze bağlı Karamustafa köyünde maden işleten firmanın ikinci atık barajı için hazırladığı ÇED dosyasından örneklerle verdi.
“ÇED RAPORU MASA BAŞI HAZIRLATILDI”
İlgili maden firmasının önümüzdeki günlerde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) halkın katılım toplantısı düzenleyeceğini hatırlatan Oral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önceki tarihte yapılan toplantı vadi halkının tepkisi üzerine yapılamamıştı. Vadi halkı bu kimyasallarla, yapılan doğa tahribatları ile yaşayamayacağını haykırmıştı o günlerde. Yeraltı galerileri ile yok olan su kaynaklarından bahsetmiştiler, hatta planlanan atık barajının hemen dibinde bulunan, bir köyü besleyen içme suyu membasının bu zehirden etkileneceği söylenmişti ve toplantıya insanların gösterdiği tepki neticesinde son verilmişti. Peki insanlar bu kadar tepkili iken aynı atık barajı aynı yerde ufak tefek revizyonlarla birazcık küçültmek kaydı ile yapmayı planlamanın mantığı nedir. Bölgedeki insan yaşamını hiçe sayan maden şirketi hazırladığı daha doğrusu buradan verilen derme çatma bilgilerle başka bir ilde masa başında hazırlatılan ÇED Başvuru Dosyasında insana yer vermediği gibi eksiklikler ve boşluklarda doludur.”
Oral, dosyaya göre, orman müdürlüğünün yazısında “yapılacak olan atık barajının Anadolu diagonalı kompozisyonunu bozacağı ve bitki örtüsüne aşırı zarar vereceği gerekçesi ile proje kotunun daha alt seviyelere indirildikten sonra müdürlüğe başvurularak uygun olup olmadığı konusunda görüş belirteceği” söylenmiş olmasına rağmen dosyada yapılan kot değişiklikleri sonrası Orman Müdürlüğünden alınan bir belge ya da olurun dosyada yer almadığını dile getirdi. Oral, atık barajının yapılması planlandığı bölgenin 843 bin 246 metrekaresi yani 843 dönümü orman arazisi ve bu arazinin 400 bin metrekaresinin sık çam ormanlarından oluştuğunu söyledi. Yaklaşık 1 milyon ağacın kesileceği, milyonlarca yılda oluşan orman örtüsü ve orman biyolojik yaşamının son bulacağının göz ardı edilmediğini anlatan Oral, "Orman Bölge Müdürlüğü ve Orman İl Müdürlüğünün konu hakkında hassas davranmalarını ve böyle bir katliamın yapılmasına kesinlikle engel olmalarını arzu etmekteyiz” dedi.
ÜNİVERSİTEDEN RAPOR ALINMAMIŞ
Oral, dosyaya göre hazırlanan ÇED Başvuru Dosyasında yerleşim yerlerinin etkilenip etkilenmeyeceği ile ilgili üniversite raporu olması gerekmesine rağmen böyle bir raporun alınmadığını ve baraj yakınında da yerleşim yerleri bulunduğunu ifade etti. Oral, ÇED Tanıtım Dosyasının 6. sayfasında faaliyet sahibi tarafından arıtma ünitesi için hazırlatılmış üniversite raporunun EK -8 de olduğu belirtilmekte fakat EK-8 de bahsedildiği gibi bir rapor veya belge bulunmamaktadır. Bu mesnetsizlik bölgedeki insan yaşantısının ne kadar ciddiye alındığının bir başka göstergesidir" dedi.
1 MİLYON AĞAÇ HİÇE SAYILDI
Oral, ÇED Tanıtım Dosyasının 11. sayfasında yer seçimi ile ilgili maddelerin birisinde orman alanlarına uzaklığından bahsedildiğini anlatan Oral, şunları söyledi: "Fakat bu maddelerle çelişen 843.246 metrekare orman alanının, içinde bulundurduğu yaklaşık 1 milyon ağacın ve yok edilecek olan orman örtüsünün varlığı hiçe sayılmıştır. Yine aynı sayfadaki bir diğer maddede su kaynaklarından bahsedilmekte fakat atık barajının hemen alt kotunda ve 400 metre mesafedeki Boyluca köyü içme suyu kaynağı dikkate alınmamıştır."
“GÜMÜŞHANE MADENCİLİĞE KURBAN EDİLMEYECEK KADAR DOĞAL VE TARİHİ GÜZELLİKLERLE DOLU BİR ŞEHİR”
Oral, TEMA Vakfı Gümüşhane Temsilciliği olarak Gümüşhane’nin madenciliğe kurban edilmeyecek kadar doğal ve tarihi güzelliklerle dolu olduğuna inandıklarını söyledi.
Maden işletmeleri gibi geçici istihdam kaynaklarının doğal kaynakları tehdit boyutuna ulaştığının artık göz önünde bulundurulmasını temenni ettiklerini belirten Oral, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yakın bir gelecekte insanlar Gümüşhane kuşburnusu, Gümüşhane elması, Gümüşhane pestili ve kömesini duyduklarında nasıl olduğunu merak edecek. İlimizin çevresel sorunları bizleri o noktaya doğru taşımaktadır. Gümüşhane sevdasını benliklerinde bulunduran siyasetçilerimiz başta olmak üzere tüm kurumlarımızı, STK temsilci ve üyelerini, Gümüşhane halkımızı ve gurbette memleket sevdası yaşayan hemşehrilerimizi duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
Yetkililer, ÇED süreci sonuçlanmadan açıklama yapmanın doğru olmayacağını belirttiler.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim