DÜNYA'NIN EN AKILLI ADAMI KELKİT'TE
Adı Erdal Demirkıran. " Dünyanın en akıllı insanı." Almanya doğumlu ancak Gümüşhane Köse İlçesi Yuvacık Köyünden Almanya'ya gelmiş anne babası. Kashna Eğitim Danışmanlık Şirketi sahibi. Eğitim üzerine seminerler veriyor akıllı olduğu kadar mütevazi biri.
Tam tamına oniki muhteşem kitabın sahibi . Aslında dünyanın en akıllı insanına ne sorabilirsiniz, her sorunuzu tartmak, onun sözlerini kavramak zorundasınız. Bu düşünce adamına bu heyecanlı ruh hali içerisinde güzel, sıkıcı olmayan bir sohbetin dünyasını açtık. Gümüşhane, kitapları, çalışmaları, onun dünyası ile ilgili her şeyi konuştuk.
ERDAL DEMİRKIRAN KİMDİR ?
Onun düşüncesine göre, 15 Mart 2030 saat 10.27'de İstanbul'da bulunan barış vadisinin düzelemiş olduğu barış zirvesiyle dünyaya sonsuz barışı getiren adamın adı. Demirkıran, kendini böyle tanımlıyor. Ne olduğunu ne yapmak istediğini anlamak zor değil. Onun dünyasına açılan pencere bu. Yazımızın başına eklediğimiz gibi Almanya doğumlu. Anne ve baba Gümüşhane Köse İlçesi Yakacık Köyünden.
Erdal bey çalışmalarınızdan biraz bahsedermisiniz?
Yeşilköyde Kashna Eğitim Danışmanlık Şirketimiz var. Eğitim, danışmanlık hizmeti isteyen herkese birikimlerimizi aktarıyoruz. Profesyonel düşünen ve planlama yapan bir şirket. Mesela bir şirket bize diyor ki çalışanlarıma eğitim ver. Ben de çalışmalarımı profesyonel bir şekilde yapıyorum. Belli birikimlerimizi onlara aktarıyoruz. Anlattığımız bilgileri geniş anlamda insanlara sunuyoruz. Amacımız, onların beyinlerinde önlerinde yeni kapılar açmak. Aynı zamanda bir yayın evimizde var.
Kashna ne anlama geliyor?
Kashna ismi özel bir terim. Kaf dağının arkası. Yani Kaf dağı masallardadır bilirsiniz. Kashna’da Kaf Dağının arkası. Aslında isim önemli değil. Önemli olan insanların kendilerini keşfetme gerçeği. Kitaplarımı okuyanlar, bana değilde kendilerine hayran oluyorsa ben amacıma ulaştım demektir.
Seminerlerinizin konusu ne?
Seminerlerimiz Türkiye´nin her yerinde ve diğer ülkelerde oluyor. Bu seminerlerde ısrarla birey olmayı öğretiyoruz. Yaptığımız iş aslında bu. Soru zor ise, cevap kolaydır düşüncesiyle hareket ediyoruz. İnsanlar bazen yaşadıkları ortamlarda esasen çok zor zannettikleri sorunlarla karşılaştıkları zaman sıkıntıya düşüyorlar, halbuki o kadar zor bir sorun yok ortada. Dolayısıyla bunları gördükce Almanya´da da bu konuyla alakalı buradaki vatandaşlarımızın sıkıntılarına tercüman olabilecek bir çalışma ortamı oluşturmayı planlıyorum.
Siz kendinize “dünyanın en akıllı insanı” diye tabir ediyorsunuz. Bundan ne anlamak gerekiyor?
Bana hep bu soruyu soruyorlar. Neye dayanarak bunu söylüyorum diyorlar. Cevabım: kendime dayanarak. İnsan kendisini nasıl hissederse öyledir. Ben öyle hissediyorum. Örneğin benim kızım 7. sınıfa gidiyor. Bana “ben yazar olacağım” dedi. Ben de kensine “sen yazar olamassın” dedim. “Neden baba?” diye sordu. “Çünkü dünyanın en iyi yazarı olmalısın” dedim. Buna inandıktan sonra katıldığı yarışmalarda hep birinci oldu. Daha önce derecelere giremiyordu. Ama şimdi kalemi eline aldığı zaman, dünyanın en iyi yazarı kalemi eline aldı diye alıyor ve yazıyor. Dolayısıyla bu bir giriş cümlesi. Böyle olmasa bile kapasitenizi yukarıya açıyorsunuz.
Azrail'in Bile Secde Ettiği Adam
''O adam sensin..Çok uzatmayacağım kısa keseceğim.Meleklerinde kendinden peygamberleri vardır bunlardan biride Azrail aleyhisselamdır.Bu meleğin vazifesi ruhları almaktır.Bütün yer önünde duran bir sofraya benzer.Rahmet ve gazap meleklerinden nice yüz bin yardımcıları vardır.İsrafil,Cebail,Mikail ve Azrail (a.s),bütün meleklerin başlarıdır ve peygamberleridirler ki yer ve gökteki bütün melekler bunların emrindedirler.
Hazreti Âdem cennette iken bütün cennet sakinleri Allah'ın emri ile Hazreti Âdem'e secde etmiştir.Melekler,cinler vesaire Âdem aleyhisselam'a secde ederken iblis ve taifesi secde etmemiştir.İblis cindir ve kendine ait bir gurup cin taifesininde başkanıdır.Her neyse uzatmadan biz bu ismi neden verdik?Cennette tüm melekle bunların içinde Azrail de olmak üzere hepsi Hazreti Âdeme secde etmiştir.Kuran da Âdem insan demektir.Adem ise yokluk demektir.Hz.Âdem orada hepimizi temsil ediyordu dolayısıyla azrailin secde ettiği adam bizleriz.Diyerek bir atıfta bulunmak bir hatırlatmada bulunmak istedim ve bu ismi koydum.Hep atamız meyve çaldı cennette diye insan ırkı aşağılanmaya çalışırken bizde yüceltelim dedik.
Yalnız bir yanlış var sözlerimizde onu da düzeltip bitirelim.Melekler ve cinler Hazreti Âdeme secde etmemiştir.Allah'a secde etmişlerdir.Fakat cennette Hazreti Âdem'e yönelerek secde ediyorlardı.Tıpkı bizim Kabe istikametine dönüp Allah'a secde etmemiz gibi.Öylede olasa değerliyiz.Kabe kadar vasfımız varmış.
Kur'ân-ı Kerim'i 'roman' diliyle anlatması bakımından "Azrail'in Secde Ettiği Adam" yepyeni bir tarz olarak tarihe geçecek eser olma özelliği taşımaktadır.
- Allah insanı egosunu tatmin etmek için mi yarattı?
- Allah her şeyi yoktan mı var etti?
- Ateizm henüz ilacı bulunmamış bir hastalık mıdır?
- Big-Bang teorisi bir balon mudur?
- Ruh diye bir şey var mı?
- İbadetler emir mi?
- Kutuplarda namaz ve oruç nasıl olmalıdır?
- Kabir Azabı diye bir şey var mı?
... gibi sormaktan, sorgulamaktan çekindiğimiz bir çok soruya cesurca cevaplar veren, 11 aylık titiz bir çalışmanın neticesinde işinin ehli olan ciddi bir ekibin gözetiminde yayına hazırlanmış özgün bir eser niteliğini taşımaktadır.
Azrail’ in secde ettiği adam kitabından ufak bir alıntı ;
Azrail; Dengesiz tavırlar içindesiniz. Kraldan daha çok kralcı olmaya çalışın denilseydi daha iyi nasıl olurdunuz, hayal bile edemiyorum!
Ne kadar büyük bir insansın denildiğinde,
- Estağfurullah Allah büyüktür.
diyor adam. Bu ne kadar büyük …bir dengesizlik ve ukalalıktır. Ne biçim bir irtifa hatasıdır. Güya aklınca da mütevazılık yapıyor. Kendini mukayese ettiği şeye bak! Dese ki:
- Estağfurullah, İbni Sina, Dali, Da Vinci büyüktür, Sokrat büyüktür!
anlayacağım; ama ‘Allah büyüktür’ demesi cidden büyük hadsizlik oluyor. Kendiyle kıyasladığı şey, her şey; ama mütevazı oluyor bu cümlesiyle bizim gizli küstah. ‘Ben büyüğümde, Allah benden bir parça daha büyüktür!’ demek istiyor adam ya da ‘Ben Allah’ın büyüklüğünün cinsini miktarını belirleyecek kadar büyük bir adamım!’ demeye getiriyor neredeyse ve hepten saçmalıyor. Kaş yapayım derken göz çıkarmak böyle bir şey işte.
‘Estağfurullah, Allah büyüktür.’ diyor adam
"Kendisine ‘Ne kadar büyük bir insansın!’ denildiğinde ‘Estağfurullah, Allah büyüktür.’ diyor adam. Bu ne kadar büyük bir ukalalıktır, bu ne biçim bir irtifa hatasıdır! Güya tevazu gösteriyor yazık… Kendini mukayese ettiği şeye bak hele!
‘Estağfurullah, İbn-i Sina, Pirî Reis, Dali, Da Vinci büyüktür, Sokrat, Harezmî büyüktür!’ dese anlayacağım da ‘Allah büyüktür’ demesi cidden büyük hadsizlik oluyor. Kendiyle kıyasladığı şey, her şey; fakat mütevazı oluyor bu cümlesiyle gizli küstah, kandırdığı âlemin kantarında. Yani kaş yapayım derken kafa koparıyor ezik... Yazık, hem de çok yazık..." Neden bunu tam övülürken yapıyor da başka zamanlarda yapmıyor acaba?
Bir aşçıya ne güzel yemek yapmışsın denildiğinde, aşçı: 'estağfurullah Allah daha iyisini yapar' mı demelidir mesela. Ya da bir tamirciye 'Eline sağlık usta denildiğinde, 'Estağfurullah Allah daha iyi tamir eder' mi demelidir?..
Büyük adamsın dediklerimizi biz insanlarla mukayese ediyorken o tam da bu esnada Allah'ın büyüklüğünü katıyor işin içine. Eğer hala aynı düşünüyorsan tamirci ve aşçı da haklıdır. Sapla samanı karıştırmayın isterseniz komik oluyor çünkü:)
Son bir mesajınız var mı?
İnsanlar aldıkları oksijeni boşa harcamasınlar. Yaptıkları işi en iyi şekilde yapsınlar. Eğer yapamıyorlarsa hiç yapmasınlar. Yani bir taksi şoförü isen işini ya iyi yap, yada hiç yapma sırf laf olsun diye iş yapmak için çabalama. En iyisini yap.
Yapılan yorumlardan Gümüşhane Olay Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tel : (0456) 213 66 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim